Benim yanımda hiç kimse yoktu. Sen yoktun. Annem yoktu. Hiç kimse. Kahrolası hayatım boyunca ben hep yalnızdım. Samson maçıma gelen ve benim için tezahürat yapan tek insandı.
“Gerçeği söylemekten korkmuyorum. Güçlü olabilir ama o sadece kendinden daha güçlü olanları küçük düşürmeye çalışarak gücünü kanıtlayan zayıf bir adam. Senin gibi biri ile, senin gücünle? Kendini beceriksiz hissetmesine neden oluyor… Yara izlerin? Onlar senin dayanıklılığının bir kanıtı. Hayatta kaldığının kanıtı. Yaşının iki katı kişilerin duramayacakları bu yerde senin durduğunun kanıtı. Çirkin değiller. Hiç de öyle değil. Çok güzeller, Poppy.”
Hepimiz, bize kendisini yüzde yüz adayabilecek birini hak ediyorduk. Yarım gönüllü çabalar, çaba sayılmazdı. Yarım gönüllü sevgi, sevgi olarak görülemezdi.
“Sırf sen bir çay kaşığının duygusal zenginliğine sahipsin diye sanma ki hepimiz öyleyiz,” dedi Hermione iğneli iğneli, tüy kalemini yeniden eline alarak.