Susamam
Günler koşuşturmakla geçip giderken Neden var olduğunu unuttun Neden olduğun sorunlarınsa farkında değilsin Gülmek eğlenmek istiyorsun Sorunlara çözüm bulmak gibi bir derdin yok Hayat zaten çok zor O yüzden müzik seni eğlendirsin Gerçeklikten uzaklaştırsın istiyorsun Ama biz müziğin bir şeyler değiştirebileceğine inanıyoruz Bizimle gel Başlayalım
Sizi bekleyen savaşsa savaş, cinayetse cinayet, içinde zehirli yılanların kımıldandığı üzüm sepeti ise üzüm sepeti, çöllerde yapayalnız dolaşmaksa dolaşmak.Hektor’u yerlerde sürüyeceklerse sürüsünler, Aşil’i topuğundan vuracaklarsa vursunlar, siz Helena’yı kaçırın.Sevdiğiniz kulağınızı beğendiyse, kesip ona verin kulağınızı, sonra oturup kulaksız halinizin bir resmini yapın.Sarı Ayçiçek tarlalarının resmini yapın, sarı buğday başaklarının resmini, tutkular sizi alıp götürüyorsa ve götürdüğü yerde bir şey bulamıyorsanız, sarıların üzerine siyah kargalardan oluşan son bir resim yapın Van Gogh gibi ve tabancanızı ıssız bir tarlada çıkartıp ateşleyin.Bir kadını fethedemediği için bütün Avrupa’yı fetheden Napolyon’u düşünün. Josephine’i mi kaybetmek daha acıydı, yoksa Waterloo’yu mu diye sorarlarsa, Josephine’i diye cevap verin.Orospuluk istiyorsanız bütün şehirle yatın, imparatorluk istiyorsanız memelerinizle emzirin Sezar’ı.Çıldırın artık.Tutkuların kafeslerini açın.İğde çiçeği kokuyor her yan, sardunyalar ateş topları gibi, deniz bulutlarla sevişerek uyanıyor.Paris Helena’yı böyle bir sabah vakti kaçırdı. Otello, Desdemona’yı öldürmeye böyle bir sabahta karar verdi.Çıldırmanın vaktidir, tutkularınızı koştuğunuz kanatlı arabanızla yola çıkın.İstediğinize doğru gidin.İstediğinizi alacaksanız çılgınlığınızla alacaksınız, akıl size yalnızca istemediklerinizi verecek, iğde kokularının, sardunyaların, Paris’in, Helena’nın, Otello’nun aşkına çıldırın.
Reklam
aşkı bilen var mı ki
aşkı bilen var mı ki peki hiç gören tadını koklayan hani senin hayal ettiğin aşka okumak el ele tutuşup sahilde dolaşmak sabahlara kadar maşuka'nın oturduğu ev penceresinin dibinde nöbet beklemek değil ki hani olur olmaz yerde kirpiklerinin ıslandığı unsuz darıldığın yüreğin seviyorum diye bağırmadın mı hiç aşk mı bilmem ne anlamını ne de aklımda duran yüreğimin çarpıntısını yalnızlık nasıl tarif edilir hangi kaleme anlatılır hangi kağıt yazılır yalnız bir bir arada bir yalnız insan ve kimsesiz bir halim hangi kelimeler diziler hangi alfabeye izah yapılır hangi Dilek anlatılır değil inkar eder kimlik yok sayılan insanlar ben varım kanıtlayamamak için ateşe verilen bedenler yaşamını yeniden yaratan yaratmaya çalışan emeğin sevgisi ve özgürlüğü olan aşkı hangi mendillerin kokusundadır aşkım
Kefaret Yokuşu
#175606166 — "Çünkü ben sana bunları yazarken ne yöne bakacağımı bilemez gibiyim. Hoşça kal." 22.01.1997 "Oldum olası hiç başlık seçemedim. Bu metne uygun başlık da bulamadım. Dolayısıyla metni de yazamadım. Belki bazen ne olacağını bilmemek başlamak için güzel bir noktadır.
Her Yerinden Her Yerinden
Bana kaç kere kaç kere “Yeter artık sevme beni” dedin. Bilmiyor muyum sandın, içine dökerdin Gözyaşlarını. Beni korumaktı bütün derdin Lanetli mazinden. Geri döndüm geri döndüm her defasında, Her defasında bilerek sensiz olamayacağını Bu hayatın ve olası tüm hayatların. Zaten olasılık diye birşey de kalmadı. Sokaklarda mı ölmedik kültür
SAAT DÖRT SIRALARINDA
Göğsüne dokundum sıcak sıcak, Hep ağzımda kalan âşk değildi. Başka bir aklî diyarın yeri, Doyulmaz bir duygusuydu hissettiğim. Beni kabul etmedin yanına ama oraya aitim... Uyuyunca rüyalara ancak öyle öpebildim,
Reklam
286 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.