Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

aurienne

aurienne
@aurienne
kocaeli
6 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
208 syf.
9/10 puan verdi
"Haklısın. Ben de senin gibi düşünüyorum... Mantık kullanabilen insanlar mı? Zeki insanlar mı? Aklını kullanabilen insanlar mı? Hayır, bu mümkün değil; bu noktada yazar ne yazık ki maksadını aşıyor!" Maymunlar Gezegeni bitti, çok güzeldi... Kitabın başı ve sonu arasındaki o ince bağlantı, kitabın sonunun taşıdığı vuruculuk, hepsi harikaydı gerçekten. Bizim dünyamızın tam tersi yer alıyor Soror'da. Kobay olarak kullanılan canlılar maymunlar değil, üzerinde türlü işkenceler edilip durulan hayvanlar maymunlar değil, hayvanat bahçelerinde tutulup dışarıdan birinin ona yiyecek birkaç şey atmasını bekleyen o çaresiz varlıklar da maymunlar değil; o canlılar bu sefer insanlar. Kitap gerçekten çok akıcıydı, bölümlerin nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. İster istemez empati yaptırıyor kitap size, kimi yerde gerçekten şaşkınlıktan birkaç defa okuyorsunuz o satırı, ve tüm bunları tattırdığı için çok güzeldi Maymunlar Gezegeni.
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle
9/10 · 5,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Harika bir kitaptı diyemem, fakat devamını heyecanla bekliyorum. Detaylı incelemesini Kayıp Rıhtım'dan bulabilirsiniz. kayiprihtim.com/inceleme/yuzunc...
Yüzüncü Kraliçe
Yüzüncü KraliçeEmily King · Hep Kitap · 201897 okunma
382 syf.
8/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Uzun bir süredir okumaya çalıştığım Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü sonunda bitirebildim. Kitap akıcı mıydı? Kimi yerde evet, kimi yerde pek de evet değil, bu yüzden keskin bir cevap veremeyeceğim. Kitapta çok fazla karakter ve hepsinin ayrıntılı tahlilleri mevcut, özellikle kitabın başlarında kopukluklar yaşasam da sonrasında toparlayabildiğimi söylemeliyim. Kitapta Tanzimat döneminden Cumhuriyet'in yakın dönemlerine kadarki toplumsal geçişler ele alınıyor. Her bir farklı görüşü, duruşu ve sınıfı temsil eden karakterler vasıtasıyla oldukça başarılı bir eser yazılmış bana kalırsa. Bizi ilgilendiren adamımız Hayri İrdal. Onun gelişimine, yaşadıklarına ve hissettiklerine odaklanmaya çalışıyoruz kitap boyunca. Kimi yerlerde verilmek istenen mesajlar oldukça sembolik bir dille çok anlaşılır bir şekilde yazılmış. Gelenekten moderniteye, Doğu'dan Batı'ya doğru evrilen toplumumuzun bu geçişte yaşadığı aksaklıklara dair çok doğru tespitler var. Ana karakterimiz olan Hayri İrdal da bu aksaklıkları çok alaycı bir dille anlatmış bizlere. Fakir ama gururlu diye tabir edebileceğimiz bir adamdı kitabın başlarında, sonralarında ise hayatını her anlamda değiştirmiş olan Halit Ayarcı'yla olan tanışmalarını okuduk. Her yönüyle beğendiğim bir kitap, kitaplığınızda okunmayı bekleyen çaresiz kitapların arasında Saatleri Ayarlama Enstitüsü de bulunuyorsa onu o raftan almanızı öneririm, pişman olmayacaksınız.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Kelimenin tam anlamıyla bayıldığım bir çizgi roman. Hayat, insanlar ve yaşadığımız çağ için hemen hemen herkesin yaptığı sorgulamaların yalın, gerçekçi ve samimi bir şekilde dışa vurumu. Yalnızların evrensel öyküsü bir fotoğrafçının kişisel hikayesiyle anlatılmış, epey de başarılı olunmuş. Angouleme Festivali'nde En İyi Çizgi Roman ödülünü kazanması sorgusuz sualsiz yerinde bir davranış olmuş. Arka kapakta yazılanlar gibi ergenlikten çıkış ve olgunluğa geçiş süreci okuyucunun gözünün önünde çok güzel resmedilmiş, diyaloglanmış. Çok katmanlı, gerçekçi, aynı ben diyebilecek birçok kişi tanıyorum kendim de dahil olmak üzere. Karakarga yayınları gerçekten çok başarılı bir iş çıkarmış, çevirisi olsun, baskısı olsun. Okumayı düşünenlere sesleniyorum, sakın ola ertelemeyin, eminim ki çok seveceksiniz.
Sıradan Zaferler
Sıradan ZaferlerManu Larcenet · Karakarga · 2016623 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İçimi ısıtan, yüzümü gülümseten, sıcacık bir kitap! Daha uzun olsaymış, Roald Dahl bu kitabı masal kısalığında değil de roman genişliğinde yazsaymış diye hayıflanıp duruyorum. Yazarımız kısa süreliğine de olsa sizi buralardan alıp çikolata fabrikalarında gezdirip geri getiriyor, kitap bittiğinde suratınızda bir tebessümle kalakalıyorsunuz. Uzun lafın kısası; küçük kardeşiniz, yeğeniniz, ufacık kuzeniniz, okumaya teşvik etmek istediğiniz küçük bir yakınınız varsa, gönül rahatlığıyla bu kitaba uzansın eliniz. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Charlie'nin Çikolata FabrikasıRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 200510,6bin okunma
aurienne
2018 okuma hedefini ekledi.
2018 OKUMA HEDEFİ
6/50 kitap - %12 tamamlandı
6 kitap okudu
50 kitap
1.934 sayfa
5 inceleme
0 alıntı
#4956 En çok okuyanlar'da.
aurienne tekrar paylaştı.
Kadınlar ateşe benzerler. Bazıları mum gibidir; parlak ve dost canlısıdır. Bazılarıysa kıvılcım veya közü andırır, yahut yaz gecelerinde peşinden koşulacak ateş böceklerini. Bazı kadınlar kamp ateşi gibidirler; bir gece sana ısı ve ışık verdikten sonra bırakılmaya razıdırlar. Bazıları şömine ateşinden farksızdır; ilk bakışta bir şeye benzemeseler de altları çok ama çok uzun süre yanan sıcak ve kıpkırmızı kömürlerle doludur. Fakat Dianne...Dianne, Tanrı'nın bileği taşına sürttüğü keskin bir demirden dökülen bir kıvılcım şelalesi gibi. Kendini ona bakmaktan, onu istemekten alıkoyamazsın. Hatta bir saniyeliğine bile olsa elini o şelaleye sokmayı arzularsın. Ama onu tutamazsın. Denersen kalbin kırılır.
Sayfa 495Kitabı okudu
aurienne tekrar paylaştı.
"Sen bana ne getirdin?” diye karşılık verdim.Sırıttı. “Armut olduğunu zanneden bir elmam var,” diyerek onu gösterdi. “Ve kedi olduğunu sanan bir ekmeğim. Bir de marul olduğunu sanan bir marulum. ”Demek ki akıllı bir marulmuş.” "Hiç de bile,” diye nazikçe homurdandı. “Akıllı bir şey hiç kendini marul zanneder mi hiç?"Bir marul olduğu zaman bile mi?” diye sordum. "Özellikle o zaman,” dedi Auri. “Marul olmak yeterince kötü zaten bir de öyle olduğunu düşünmek ne feci.” Başını kederle iki yana sallarken saçlan su altındaymış gibi bu hareketi taklit etti. Bohçamı açtım. “Sana biraz patates, yanm bir kabak ve bir somun ekmek olduğunu sanan bir şişe bira getirdim.” "Acaba kabak ne olduğunu sanıyor?” diye merakla sordu, başını eğip ona bakarak. Ellerini arkasında kavuşturmuştu. “Aslında bir kabak olduğunu biliyor,” dedim. “Ama batan güneş rolü yapıyor.”
Reklam
aurienne tekrar paylaştı.
Denna, ben iyi başlayıp kötü sonuçlanan fikirlerin kralıyım.
aurienne tekrar paylaştı.
Özgürlüğe, kitaplara, çiçeklere, güneşe ve aya sahip olan kimse mutsuz olabilir mi?