.
.
"İki insanın birbirlerine en uzak olduğu an, karşı karşıya oturmuş, birbirlerinin gözlerine bakarlarken söyleyecek tek bir laf bile bulamadıkları andır."
.
.
Bir tümce kalmış aklımda: “Onu buramda taşıyorum,” diyordu işaret parmağını göğsünün ortasına bastırarak, ağrıyan bir yeri ya da bir madalyayı gösterirmişçesine.
“Unutmak istiyorum,” diyordu bir de.