Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ladrian

Uyuyamadım, ağrılarım arttı, fakat ruhî azabıma nis­bet­le çok asil, sade ve saf olan et ıstırabımı o gece sevdim.
Reklam
Susmaya devam etti. Uzun bir sükût. Dakikalar geçiyor. Her an birbirimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Konuşursak, birbirimize bunu hissettirmekten başka bir şeye yaramayacak. Bunun için susuyoruz. Ne onda bu büyük mesafeyi atlamak ve ötekinin yanına varmak isteği, ne bende kuvveti var. Bu sessizlik içinde zaman aramızdan bir düşman gibi geçiyor.
Bir şey ümit etmemenin rahatlığından başka barınacak ruhî bir köşem kalmamıştı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: “Buradayım!” der.
Yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana herşey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân... Zavallı mürâhik...
Reklam
Artık merhamete lâyık olduğumu anlamaktan utanmayacak kadar mukavemetimi ve gururumu kaybetmiştim
Her bedbaht gibi ben de bu basit nüktede bile bir merhametten, bir teselliden şüphe ettim: Kendi kendime güvenimi o kadar kaybetmiştim.
Felâketimizi başka biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle değil, annelerle değil. Annelere anlatılan ke­derler taksim değil, zarbedilmiş olur: Çocuklarının fe­lâketini iki kat şiddetle hisseden anneler, bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasiyle iade ederler; böylece keder anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyüdükçe büyür.
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa
8.2/10 · 102bin okunma
Reklam
— Oraya vardığımız zaman neyle karşılaşacağımızı düşünmüyor musun? Ya Kaliforniya düşündüğümüz gibi güzel bir yer çıkmazsa diye korkmuyor musun? Ana, hemen: — Hayır, dedi. Hayır, hiçbir şey düşünmüyorum. Zaten bunu düşünemezsin de. Ben de düşünemem. Bunu düşünmek, haddini bilmemek olur... Çok şeyler istemek, her şeyi bilmek istemek olur... Önümüzde göreceğimiz daha binlerce şey var, hangisinin sırası ise, onu göreceğiz; sırayla... Sırayı bozarsam, çok ileri gitmiş olurum. Sen ilerisini düşünebilirsin, çünkü gençsin, ama... Ama benim için yaşantı, şu altımdan akıp giden yol gibidir.
Ladrian
@aydoganfatma·Bir kitabı yarım bıraktı
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens
8.5/10 · 58,8bin okunma
Yaşam ve ölümü kader belirler, dedi, şimdi yazı tura atacağım, eğer tura gelirse, sen gömeceksin beni mezara, göm ki vücudum gübre olsun; eğer yazı gelirse, ben gömeceğim seni mezara gübre ol diye.
Ladrian
@aydoganfatma·Bir kitabı okumaya başladı
Cam Kent
Cam KentPaul Auster
7.4/10 · 1.192 okunma
217 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.