Benim sana karşı öfkem hareketlerinden kaynaklanmıyor, çünkü seni sevdiğim için, her hareketini affediyorum; ben senin riyakârlığına, benim bildiğim şeyi inatla inkar etmene yol açan o gülünç riyakârlığına kızıyorum.
Biliyor musun, insanlar ikiye ayrılıyor: Yüce gönüllü olanlar ve olmayanlar, ben artık insanın hangi tarafta yer alacağına, kimi sevip kimi önemsemeyeceğine kesin karar vermesi gereken yaşa geldim.
"Benim gazetelerde eleştirdiğim şey, her gün dikkatimizi önemsiz şeylere çekmeleri; oysa en önemli konuların işlendiği kitapları hayatta üç veya dört kere okuyoruz. Madem her sabah gazetenin şeridini heyecanla koparıyoruz, demek ki bir değişiklik yapıp gazeteye, ne bileyim ben... Pascal'in Düşünceler'ini koymaları gerekir!"
Başkaları için konuşuruz ama kendimiz için susarız. Bu yüzden, sessizlik, konuşmadan farklı olarak, eksiklerimizin, yapmacık davranışlarımızın izini taşımaz.
Daha önce nasıldım biliyorsun, biliyorsun işte, inançsız yaşıyordum, kalbim nasıl yoksuldu biliyorsun ve nasıl sefildim bu yüzden; şimdi olduğum insan olabilir miydim, bir kartal gibi mutlu, eğer karşıma bu, bu eşsiz insan çıkmamış olsaydı?
Dünya zor ve zalim bir yer. Neden burada olduğumuzu, nereye gideceğimizi bilen kimse yok. Çok mütevazi olmalıyız. Sükunetin güzelliğini görmeliyiz. Hayatı yaşarken göze çarpmamalıyız ki kör talihin dikkatini çekmeyelim.