Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Reklam
MONTAİGNE'İN KULESİ
"Montaigne'i okuyun, sizi yatıştıracaktır" demiş Flaubert. Politik gerginlikten, sıkıcı tartışmalardan bunaldıysanız Montaigne okuyun. Savaşlar, kavgalar, ön yargılar ve anlayışsızlıklar Montaigne'in kulesinin uzağında."
Sayfa 4
Kayıplara Yas/lanmak
Acının kendi başına bir değeri ve anlamı yoktur. İşte orada, içimizde durmaktadır. Boğazımızda bir düğüm, midemizde bir yumru, başımızda bir kazan gibi. Acı, ancak sembolize edildiğinde yani dile geldiğinde ve akabinde başka bir zihin tarafından anlamlandırıldığında değer kazanır. Acı söze döküldüğünde kendi gerçekliğinden çıkar ve sindirilmeye hazır hale gelir. Bu, acıyla yegane başa çıkma stratejisidir. Öyleyse: sembolize edilemeyen şey(acı), metabolize edilemez(sindirilemez).
Sayfa 10 - F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
Kayıplara Yas/lanmak
Kayıp, bedensel de ruhsal da olsa sevilen bir nesnenin yitimi demek olup bizde bir kopuş yaratır ve bizi acıya gark eder. Her acı, aşk acısıdır öyleyse. Çünkü her acıda sevilen bir şey yitirilmiştir.
Sayfa 10 - F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
Kayıplara Yas/lanmak
Ölenle ölünmez. Çünkü kendimizi hep biraz daha fazla severiz. Gerçek, budur. Lakin uygunsuz bir gerçek değildir bu. Yaşamın devinimi böyledir. Ölenle ölmeyiz ama dışarıda ölenin içimizdeki durumu nicedir? İçeride de ölür mü o kişi/şey?
Sayfa 8 - F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
Reklam
MONTAİGNE'İN KULESİ
"Savaşta, barışta kitapsız yola çıktığım olmaz... Ömür boyu yanı başımda, her yerde elimin altındadır. Kitaplar yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. İnsan hayatı denen bu yolculukta benim bulduğum en iyi nevale kitaplardır ve ondan yoksun anlayışta insanlara çok acırım."
Sayfa 5 - Ömer Faruk K./Montaigne DenemelerKitabı okudu
MONTAİGNE'İN KULESİ
Montaigne, Sabahattin Eyüboğlu'nun o güzel deyimiyle, "Avrupa'ya serbest düşünmesini öğretmiş adamdır." "Denemeler"de hazır cevap, peşin hüküm, yasak, ayıp, günah yok. Montaigne avukat, rahip ya da öğretmen değil: vaaz vermiyor, nutuk atmıyor. Yalnızca iyi bir okur. Sohbet ediyor sizinle, kitaplardan altını çizdiği cümleleri paylaşıyor. Gerçek sandığınız şeylerin etrafında başka gerçekler de olabileceğini gösteriyor. Başka adetlerden, başka bir bakış açısıyla düşünmekten bahsediyor. Öfke ve sertlik değil yumuşaklık ve uzlaşı öneriyor. İtaatten değil özgürlükten yana. Zaman zaman bir yanıyla kabullendiği bir fikri ya da inancı aklının bir yanıyla inkar etmekten utanmıyor.
Sayfa 4 - Ömer Faruk K./Montaigne DenemelerKitabı okudu
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.