“ALLAH’a kul olunca,
kendi öz damarına iner insan”
-Sezai Karakoç
"Kalp derin bir kuyu gibidir."
Sayfa 87Kitabı okudu
Konuşmasında ve düşünmesinde Mevlâsını bulamayan her ikisinde de belâsını bulur.
Ebul Hasan Harakâni k.s
“Avâm rızkın, ârifler Rezzâk’ın peşinde koşar.”
Bize ayrılık yolunu gösteren Allah, umarım ki kavuşup buluşma yolunu da kolaylaştırır.
Uzun uzun yıllar öncesinden bize; Buhara-Harezm hattındaki Nakşî rehberlerinin hayatlarından kesitler sunuyor, aynı zamanda bu büyük maneviyat yüklü insanlarla; Moğollara, Selçuklu Devletine, Osmanlı Devleti’nin kuruluş sancılarına, bir devlet kurulurkende, yıkılırkende yanlarında nasıl maneviyat dolu dualar bulundurduklarına şahitlik ediyoruz..
Yazarın kalemi ile ilk defa tanıştım. Anlatısı, tanıdık olduğum bir yazara çok benziyor, lakin olaylar, isimler eski Türk isimleri olduğu için aklınızda tutmakta biraz zorlanabilirsiniz, bu sebeple sizden ricam okurken tüm benliğiniz ile dış dünyadan soyutlanmanız, mümkünse sessiz sakin bir yerde okumaya çalışın, başlarken; RABB’im idrakımı genişlet diye de bir dua ettiğinizde, kitabın içerisinde yaşar gibi okumaya başlıyorsunuz
Eğer Nakşîben’diliği, tasavvufu, eski zamanda Buhara ve Harezm şehrini, Hz. Mevlâna’nın hikayesini, Selçuklu Sultan’ının yaşadıklarını, büyük komutan Celâleddin’in hayat hikayesini okumak isterseniz size şiddetle bu kitabı tavsiye ederim.. Hikayelerden takip ettiyseniz biliyorsunuzdur, nefsinizin hiç hoşuna gitmeyecek bir eser 
Azizan 
Ayşe Rahşan Gürel
İnsanı insan yapan damarında ki kan değil, göğsündeki iman ve gönlündeki Peygamber-i zîşan sevdasıydı.
Hayatımda ilk defa bir tiyatro eseri okudum. Ve gerçekten harikaydı, neredeyse kitabın yarısında altı çizili cümleler var. Ömrümce bu eseri unutmayacağım. Ayşe Rahşan Gürel hocamızın diğer eserlerini de bir an önce okumak istiyorum
... Dünyanın süsüne takılma. Buraya hizmet etmeye, gönül yapmaya ve hatalarımız için af dilemeye gönderildik, gerisi laf-u güzâf...
Şehîdlerin şâhitliğine ihtiyacı vardır târihin.
“Tarih, şehitlerin ve kurbanların kanında
ebedî bir filiz gibi göverir”
-Sezai Karakoç
“ Hiç yazılmamış uzun bir destandır annelerin yüzleri”
İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!Menzilin yokluk olsun. Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken,sen hiç ol. İçindeki münkir ( inkarcı) nefsinle tanışırsan düşmanın dışarıda olmadığını da anlarsın.
Hangi Salih niyetle hareket ederse etsin, düşmanla birlik olan dostum değildir.
Celâleddin Harezmşâh