Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sesler, buz bilyalar gibi, dipsiz, karanlık bir göle dökülürcesine yavaş yavaş göğsünün içine dökülüyordu. Tane tane dökülürken suyu dalgalandırıyor, sonra doğruca dibe iniyorlardı; su sağa sola çalkalanırken, dipte, ateş gibi yanan karanlıklarda, sanki imkânsız bir şey oluverecekmişcesine kalbi endişeyle çarpıyordu.
Okusa? Ama ne okuyacak? Hayal kursa? Neyi hayal edecek? Eskinin düşünceleriyle düşleri, bugün nasıl da anlamsız oluvermişlerdi!
Reklam
Dünya bana harika renklerle boyanmış bir tablo gibi görünüyor.
Kalabalık arasından sesler yükseldi: — İmansızlar! Zalimler! — Kanımızı emdiniz yetmedi mi? — Karnı tok şeytanlar! Tamahkârlar!
Reklam
Otuz beş yaşındayım, diyordu; ama hayatım sona erdi. Aşkla aldatamam kendimi.
Istırap çek, çıldır istersen, bugün dönüp de bakmaz bile kimse. Sözlerin sinek vızıltısı gibi gelir, ancak kendin duyarsın kendi sözlerini.
Tolstoy'a sormuşlar. "Nasıl mutlu olursunuz?"... Tolstoy cevap vermiş: "Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarıma üzülmeyerek."
51 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.