Erkan

Erkan
@Elipsoidd
Dikkat! et-ten, hisler göçüyor, Öbek öbek yüreğimden Et-ten kemik- ten, ruhiyet-ten Uzak, bir yalnız ben doğuyor, Yeryüzünün derinliklerinden.
Sabitlenmiş gönderi
"Varlığımızla bir şeyi mahvettik," dedi Bernard, "bir dünya belki."
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Bize yüzümüzden daha fazla benzeyen bir şey vardır, yüz ifademiz ve bize yüz ifademizden daha fazla benzeyen bir şey vardır, gülümsememiz.
İnsan bedeni bir görüntüden ibaret olabilir. Beden gerçekliğimizi saklar, ışığımızın veya gölgemizin üzerindeki katmandır. Gerçeklik ruhtur. Kesin konuşmak gerekirse, yüzümüz bir maskedir. Gerçek insan, tenin altındakidir. Ten denen o yanılsamanın ardına gizlenmiş ve sığınmış olan o insanı fark edebilsek, şaşırmaktan fazlası olurdu bize. Dış varlığı gerçek varlık olarak benimsememiz, ortak yanılgımız.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
288 syf.
·
Puan vermedi
Zülkarneyn
Zülkarneynİskender Türe
7.6/10 · 198 okunma
Reklam
Erkan
Bir kitabı okumaya başladı
Deniz İşçileri
Deniz İşçileriVictor Hugo
8.4/10 · 1.683 okunma
Ama çocuk yüreği duyarlıdır. Dünyaya gözlerini açınca acımasızlıkla karşılaşan çocuğun yüreği de tuhaf bir değişime uğrayabilir, incinmiş bir çocuğun yüreği büzüle büzüle ilerde bir şeftali çekirdeği kadar sert ve pürüzlü olur. Ya da yine böyle bir çocuğun yüreği irinlenip kabarır, öyle ki onu bedeninin içinde taşımak bile kendisine acı verir, en olağan şeylerden kolayca yaralanıp örselenebilir.
Her şeyden önce, sevgi iki kişi arasında ortak bir yaşantıdır. Ama ortak bir yaşantı olması, ikisi için de benzer bir yaşantı olduğu anlamına gelmez. Bir seven vardır, bir de sevilen. Ama bunlar başka başka diyarların insanlarıdır. Sevilen çoğu zaman sevenin içinde uzun zamandır saklı duran sevgi için yalnızca bir uyarıcıdır. Her nasılsa, seven de bilir bunu. Ruhunda sevgisini eşsiz bir duygu olarak algılar. Tuhaf, yeni bir yalnızlık duymaya başlar. Ona acı veren de bu duygudur işte. Bu yüzden, sevgisini elinden geldiğince içinde barındırmalı, kendisine yepyeni bir iç dünya yaratmalıdır. Kendisiyle bütünleşen, yoğun, tuhaf bir dünya...
Yaradılışının en başındaki bir dünya bu; çok daha büyük, henüz tam biçimlenmemiş ve daha yalın. Gökyüzü, toprak ve su, sanki birbirlerinin kollarından henüz ayrılmışçasına hepsini kucaklayan tek bir kontürle çizilmiş gibi duruyorlar, çıplak ve henüz can bulmamış bir halde Tanrı'nın karşısına çıkmışlar da ölçüsüz büyüklüğüne tanıklık etmekten başka bir şey ellerinden gelmiyormuş gibi
5,8bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.