Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rebiülevvel ayının sonlarında, yüce Tanrı, fazl ve keremi ile, Kâbil ve Gazne vilâyetinin fethini, muharebe ve mücadelesiz, müyesser etti.
Sayfa 195
Karşı vilâyeti; buna Nesef ve Nahşeb de derler. Karşı Moğulca bir kelimedir. Mezara, Moğul dilinde "karşı" derler. Gâlibâ bu isim buraya Cengiz Han istilâsından sonra verilmiştir.
Sayfa 76
Reklam
Babür'ün sonsuz enerjisi beni her zaman büyülemiştir. Neredeyse tamamını at üstünde yazdığı "Babürname"yi ezbere bilirim. İnsan kafatasında kuleler yapacak kadar gaddar, savaş molalarında şiir yazacak kadar duygulu, sevmediği atı daha yorulmadan çatlatacak kadar zalim olan Babür'ü, komutanları, çoğunlukla kütüphanede kendinden geçmiş bir halde bulurlardı.
Sayfa 265 - ikarosKitabı okudu
Malumdur ki, çok konuşan dağınık söyler.
Sayfa 149 - KabalcıKitabı okuyor
Zahir olmayan bu dert ile ölüp gidiyorum Tabipler bu belaya ne çare bulabilirler
Canımdan başka vefadar bir yar bulamadım Gönlümden başka sırlarıma mahrem bulamadım
Reklam
Canımdan özge vefalı yar bulamadım; Gönlümden özge samimi sırlar bulamadım.
Semerkand kadar güzel bir şehir dünyada az bulunur. Beşinci iklimdendir. Tulü 99, remz-i nücûmu 56 derece ve dakika, arzı 30 derece ve dakikadır. Şehri, Semerkand'dır. Vilâyetine Maveraünnehir derler. Hiç bir düşman, şiddet ve üstünlük ile, bunu ele geçiremediği için, "belde-i mahfuza" derler.
Sayfa 68
İşlerin zamanında yapılması lâzımdır, vakitsiz yapılan iş gevşek olur.
Sayfa 110 - Milli Eğitim BasımeviKitabı okudu
İster yüz sene, ister bir gün kal; bu gönül aydınlatan köşkü terk edeceksin.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Âşık olunca, kendimi kaybettim ve divâne oldum; bilmedim ki, peri yanaklılara âşık olmanın hâli bu imiş.
Sayfa 115Kitabı okudu
Bâzan, mecnunlar gibi, tek başıma dağ ve çöllere gider, bâzan bahçe ve mahalleleri sokak sokak dolaşırdım. Ne yürümeğe ve ne de oturmaya ihtiyarım vardı; ne gitmeye ve ne de kalmaya karar verebiliyordum.
Sayfa 115
Göçürme/Çevirme
"Gerek men başına dönem dolanam," Eski Türklerde, hastaya musallat olan şerir ruhun, bir hayvana nakledilmesi şekliyle tavsif edilen "göçürme/çevirme" merasimlerinde, akrabalardan birisinin hastanın etrafında dönerek kendisini onun yolunda feda ettiğine, hastanın ise bu uygulamanın akabinde iyileşip eski sağlığına kavuştuğuna rastlıyoruz. Babürname adlı eserde, Babür Şah'ın, oğlu Hümayun'un hastalığının kendisine geçmesi inanç ve telakkisiyle, onun başında üç defa döndüğü, bu pratikten sonra Hümayun'un iyileştiği, buna mukabil Babür Şah'ın yatağa düştüğü hususu kayıtlıdır.
Sayfa 177 - Alp Yayınları, Vahabzade'nin "Bugün Yeddin Oldu" Şiirinin TahliliKitabı okudu
Ey yiğitler! Dünyaya gelen herkes ölecektir,kalan ebedi olan Allah'tır. Hayat meclisine giren herkes sonunda ecel kadehinden tadacaktır. Dirlik konağına varan herkes sonunda dünya denilen bu gam evinden geçecektir.
153 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.