Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler
"Yevme lâ-yenfa'u" da kalb-i selîm isterler
Bağdatlı Ruhî
Ey tacir! Menfaatlerin yer almadığı kıyamet gününde senden altın ve gümüş isterler sanma! O günde temiz kalp isterler.
'Ömrin geçirüp kûh-ı belâda dil-i şeyda
Berhem-zen-i hengâme-i Ferhâd olayın dir
Bağdatlı Ruhî
Âşık olmuş deli gönül, ömrünü belâ dağında geçirip Ferhad'ın macerasını unutturmak ister.
Unudup bildigini 'ârif isen nâdân ol
Bezm-i vahdetde ne 'ilm ü ne 'alîm isterler
Bağdatlı Ruhî
Arif isen bildiğini unutup bilmezlikten gel! Birlik meclisinde ne ilim ne de çok âlim isterler.
Bağdatlı Ruhî Terkib-i Benti
Çün ola harâm ehl-i dile dünya vü ukbâ
Cehd eyle ne dünyâ ola hâtırda ne ukbâ
Madem gönül ehline dünya ve ahiret haram oldu, o zaman çabala ki hatrında ne dünya olsun ne ahiret olsun.🍂
Erbâb-ı gara bizden ırağ olduğı yegdür
Düşmez yire zîrâ okımuz sâhib-i şastuz
Bağdatlı Ruhî
Art niyetlilerin bizden uzak olması iyidir. Zira biz şast sahibiyiz, okumuz boşa gitmez, hedefini bulur.
Bir serv-kadün bende-i efgendesi olsun
Âlemde o kim gussadan âzâd olayın dir
Bağdatlı Ruhî
Dünyada kederden kurtulmak isteyen kimse bir servi boylu güzelin tutkunu olmalıdır.
Bağdatlı Ruhi: “ Söyle bakalım Fuzuli. Sevmek mi daha güzeldir yoksa sevilmek mi?”
Fuzuli: “Yeter ulan bıktım hep aynı soru. Bir kere de ‘nasılsın’ diye sorun..”
Bağdatlı Ruhi:
“Dinleyin ey ahali
Soruyorum suali.
Şu diyarda var mıdır,
Onun kadar Fuzuli?”
Fuzuli:
“Ne gezer ilim ahlak
Eşeklik onda baki.
Buna bir tekme atsak,
Kıçından çıkar Ruhi..”