Komünist veya laik günümüzde bütün materyalistlerin ortaya attıkları gerekçeler aslında o zamankilerin aynıdır. Fakat isyankâr tavırlarına bahane olan bu gerçekler felsefi ve ilmi yeni kılıflara büründürülmüştür.
TEFECİLERİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Ahmet Necdet Sezer Başbakan Bülent Ecevit'e kitap fırlattı diye bahane ederek kriz üreten ve 22 banka yutan tefecilik 2001 krizinde yine servetlerine servet kalmışlardı. Her mahallede bir milyoner beslemeleri olarak.
21 Aralık 2015 tarihinde Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabım ile SERMAYE + SİYASET soygun ortaklığına MUHTIRA verdiğim halde kriz olmadı ve sanki hiçbir şey olmamış gibi yüzsüzce siyaset ve sermaye ortalığı soygununa dokuz yıldır zulümlerini artırarak devam ettiler.
Artık sürdürülebilir olmaktan çıktı.
İşten çıkarılmam nasıl ayaklarına kurşun sıkmak anlamına geliyor ise bu balonun patlaması da Türk ulusu irade ortaya koyduğu gün olacak.
O günler yaklaştı.
Yaşattıkları zulmü her iki taraf da yaşamak zorunda.
Bu zulme izin verenler ile bu yetkiyi bu tefeci zihniyetin çıkarı doğrultusunda kullananlar o zalimlerle birlikte daha fazla zulüm ederek kendi sonlarını hazır ediyorlar.
Önder Karaçay
1 Biçilür dem be dem rûha 'anâsırdan kabâ elvân
Fenâ mikrâzı komaz kisve-i halkı kala yek-sân
2 Mürûr ile ola herkes bu köhne cameden "âcîz
Ana elbet biçilür nev-be-nev bir câme-i pinhân
3 Dime âlûdeyim çirk-ab-ı 'isyâna niyâz-mend ol
Olursa katre âlûde kabûl eyler anı ummân
4 Şeh-i ahir-zamânın dâmen-i pâkin tutan mücrîm
Niçün olmaya ukbâda ğarik-i lücce-i ğufrân
5 Riyâyı kaldur ey zâhid kurı pindarı terk eyle
Niçe bir zu'm-ı șeytânî niçe bir kadh ola rindân
6 Benim cürmüm olup mukbil senin zühdün ola müdbîr
Meşiyyet halini sen ne bilürsin gâfil ü nâ-dân
7 Hevâ-yi nefs ile nâsıh dil-i virâneyi yakma
Ki dâğ-ı derd-i hicr ile șikeste hatıruz her ân
8 Ne zühd ü ne 'âmel elde bizimki semt-i nistidür
Bizim ser-mâyemiz budur bu vadidür bize âsân
9 Ola âmirzişe belki bahâne Sıdkîyâ bir âh
Koma âhı hemân elden ne lutf eyler sana Sübhân
Bir kuş giderken neler götürebilir ki yanında?
Oysa bir sevgili giderken pek çok şeyi alıp gitmiştir.
Utangaç ilk dokunuşları,
akşam vakti sinema çıkışında yağmura yakalandığınızdaki sarılmaları,
kimi sayfalarındaki satırların altı çizili şiir kitaplarını,
telefon konuşmalarındaki ağlayışlarını,
soğuk bir havada boynuna doladığın ve onun kokusu
Daha önce İstanbul'a dönmesi için verilmiş olan emri dinlemeyen Mustafa Kemal Paşa'nın bu tutumu karşısında ilgili makamlar, 21 Haziran'da 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'ya bir şifre göndererek, Mustafa Kemal Paşa'nın yerine vekâleten tayin edilmek üzere olduğunu bildirdiler ve 15. Kolordu Komutanlığına kimi tavsiye edeceğini sordular. Kâzım Karabekir Paşa'nın 22 Haziran'da bu yazıya verdiği cevap çok ilginçti. Diyordu ki: Şu anda benim Erzurum'dan ayrılmam doğru değildir. Esasen kolorduya da vekâlet edebilecek münasip bir kimse yoktur. Ancak, değerli komutanların birer bahane ile iş başından uzaklaştırılması bizim mahvımızı çabuk hâle getirecektir. "Eğer sıhhi durumunun görev yapmasına engel olmasından başka bir sebep yoksa Mustafa Kemal Paşa'nın müfettişlikten ayrılması tehlikeli olacaktır. "
Tarihin gayr-i İslâmî uzantıları ve mevcut toplumun gayr-i İslâmî kuruluşu yüzünden birçok Müslüman yaşayışında bir denge kurmak, yaşadıklarını ahenkli kılmak için birçok bahane arayıp bulmak zorunda kalıyor. Böyleleri İslâm'ın inanç ve yașayış olarak sahip olduğu bütünlüğü hayatlarına uygulayamayacaklarını kabul ettikleri için içinde yașadıkları düzenle bir çeșit "anlaşmaya'' girişiyorlar.