Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahar Acar

Bahar Acar
@bahar
Boğaz
Zaten Boğaz'da her şey bir akisti. Işık akisti, ses akisti, burada insan bile zaman zaman bilmediği bir yığın şeyin aksi olabilirdi.
Sayfa 117 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizim memlekette en rahat yapılan iş de budur: konuşmak.
Sayfa 108 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Hayat, Fikir, Sanat, Hürriyet
Sonra da kendimize mahsus, şartlarınıza uygun yeni bir hayat kurmaya çalışacağız. Hayat bizimdir; ona istediğimiz şekli vereceğiz. Ve o şeklini alırken kendi şarkısını yapacak. Fakat fikre, sanata hiç karışmayacağız! Onları hür bırakacağız. Çünkü onlar hürriyet, mutlak hürriyet isterler. Masal bir anda, biz istiyoruz diye teşekkül etmez. O hayatın içinden fışkırır.
Sayfa 93 - Dergah YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir gün Küllük'te* büyük bir tarihçimizin insanları "Esafil-i şark, Nizam-ı alem, Şiş" * diye üçe ayırdığını işitince bu tasnifi genişletmişlerdi. Yamyamlar, herhangi bir ideolojide, sağ veya sol, mutaassıp olanlardı. Katiller, birtakım meseleleri olan ve her gördüklerine onlardan bahsedenlerdi. Telaşlı katiller, bu meseleleri fazla enfüsileştiren, isyan hissiyle dolu olanlardı. Müntehirler ise bunları iki taraflı azap hâline sokanlardı.
Sayfa 89 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Biz düşüncelerimizi çok defa omuzlarımızda taşırız. Onun için onları kımıldatmamız bu düşüncenin ağırlığı nispetinde güç olur.
Sayfa 83 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
(bir kısa hikâye)
...hayat insanın her yaşta zehirleyebilirdi. Vapura gelirken peşleri sıra konuşan iki fakir çocuğun geçim sıkıntısından bahsedişini duymuştu. O yaşta konuşulacak şeyler miydi? - Adamın parası yok... Olsa iş değişir. Elinden gelse canını verecek. Baktım sonu çıkmıyor, ben okumak istemiyorum, diye tuturdum. Zaten hocalar işin farkında değiller, "Bundan adam olmaz!" diye söylenip duruyorlardı. Girdik çıraklığa. Haftada yüz elli kuruş, bozdur bozdur harca... Ne ise kitap, vapur parasından kurtuldum. Öğle yemeklerim de oradan çıkıyor. Fakat yağ kokusuna tahammül edemiyorum. Midem hep ağzımda. Annemin hamilelik hâline benzedim... - Başka iş yok muydu? - Vardı ama hesabıma gelmezdi. Sanat olduğu için başta para vermiyorlar. Bakma, aşçı dükkânında bahşiş falan gene on lirayı buluyoruz. Babam iyi olsun kunduracılığa gireceğim... Ama iyi olacak mı? (Mümtaz) Başını çevirip bakmıştı. On iki on üç yaşlarında, zayıf, üzüm gözlü bir delikanlıydı. Elinde taze kesilmiş bir çubuğa dayana dayana yürüyordu. Hâlinde üzüntü, alay, yaratılıştan gelme zarafet birbirine karışıyordu.
Sayfa 79 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
İnsanoğlunun ıstırabı kadar tabii ne vardı! Şuurla var olmayı, gerçekten var olmayı ödüyordu.
Sayfa 68 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Ne ölüm var ne de hayat var. Biz varız. İkisi de bizde.
Sayfa 67 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Demek ki sade ıstıraplarımız, üzüntülerimiz değil, tesellilerimiz, mukavemet çareleri de miraslarımızın arasında...
Sayfa 52 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
...şark, hiçbir yerde hatta mezarında bile katıksız olamazdı.
Sayfa 45 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ev
İnsanın sevdiği bir ev olunca kendine mahsus bir hayatı da olur.
Sayfa 35 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Hülasa, hayat dar fakat tabiat geniş ve munisti.
Sayfa 27 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Güneş
Ne kadar mustarip olursanız olun, güneş bu ıstırabın arasında er geç bir çatlak buluyor, oradan bir altın ejder gibi kayıyor. Sizi iç mahzeninizden çıkarıyor, bir yığın imkânı bir masal gibi anlatıyor.
Sayfa 26 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Her ninnide milyonlarca çocuk başı ve rüyası vardır!
Sayfa 16 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
"Dünya gömlek değiştireceği zaman hadiseler sakınılmaz olur." Albert Sorel'in bu cümlesini, son yılların vaziyetini daima beraber konuştukları İhsan sık sık tekrarlardı.
Sayfa 13 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
106 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.