İşte yine kitabıyla uyumsuz bir kapak daha. Evet öyküler renkli, şeker kutusu da var ama sarı muhabbet kuşuna Limon adını koyuvermek gibi kolaycı olmamış mı bu kapak?. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen tazeliğini koruyan öyküler bunlar. Toplumun her kesiminden insanın yer aldığı, ustanın gözlem gücüne kaleminin lezzetini eklediği öyküler. "Şeker Kutusu"nun yolculuğunu, "Babafingo"da kasabanın işini bilen Senai Efendisini, "İnsan Sarrafları"nın nasıl yanıldığını, artık kimselerin oynamadığı "Gazoz Kapakları"yla çocukluğun saflığını, "Patron İçerde mi?" sorusunu yönelten bugün bile tanıdığımız gazateciyi, "Parti Adına" olunca değişen işleri, hesapları, "Morfin İğnesi"nde cezaevindeki veremliler koğuşunu(ki kendisi de verem hastasıydı), "İş"te uyanık bir girişimciyi, "Atlet Komple"de yüksek atmaları, "Dalga Katibi" ile devlet işlerinin değişmez işleyişini, "Siz kim?Yılbaşı Kim?"de hak sahibi olmak için neler gerektiğini, "Taksimdeki Ev"de bir garip bahtsızlığı, "Bonodan Battım"da olmayan paralarla dönen ticareti, "Kapat Çeneni"de değişmeyen sağlık hizmetlerini, "Selami Bey'in Şatosu"nda hayallerin nasıl değiştiğini dupduru anlatıvermiş.Bize de keyifle okuması düşmüş.