Mevsimler gibisin
Mevsimler gibisin yar varlığın bahar yokluğun kış
Bilmem ne manalar taşır sendeki o kaçamak bakış
Aşkın en tesirli bir zehirdir inan kalpten kalbe akış
Yeter ki sen gel, yar gel gelişinle bahara döner kış
KK
Yalancı bahara kanan ağaçları gördüğümde hep üzülürdüm o çiçeklerin sonunu düşününce -biraz da hayatımdaki yalancı baharlarla açtırdığım çiçeklerin solmasını hatırlattığı için belki de- ama bakış açısı ne güzel bir değişiklik yaratıyor insanda. 'Kış ortasındaki kahkahalar' diyor
j. M. Liberman bu açan çiçeklere, kış ortasındaki kahkahalarmış hayatımdaki o anlar da belki de.
Her Mevsim Bayram
Bayram ve bahar arasında yakın bir benzerlik kurardım hep,bayram insanın baharıydı sanki. Bayramlıklarını giymiş süslenmiş çocuklar gibi ağaçlar ve topraklarda baharda çiçeklerle süslenir, bizim ruhumuz yenilenir yeşillenir,ağaçların ise yaprakları. Bahar bir hazırlık süreci bir geçiş dönemidir. Ağaçların meyve vermesi,tabiatın verimli hale
Mevsimler gibisin
Mevsimler gibisin yar varlığın bahar yokluğun kış
Bilmem ne manalar taşır sendeki o kaçamak bakış
Aşkın en tesirli bir zehirdir inan kalpten kalbe akış
Yeter ki sen gel, yar gel gelişinle bahara döner kış
KK
Başarımızı BAKIŞ ŞEKLİMİZ belirleyecek. Belki de başarılı olmamız başka bahara kalacak. Kimbilir, belki bu başkasının başarısına yol açacaktır. "Entelektüel işlev, insanın kendi hakikat kavramını, o hakikati yeterince yansıttığı kabul edilebilecek tarzda, eleştirel olarak ortaya koymasıdır", der Beş Ahlak Yazısı'nda Umberto Eco.
Bahara bakış
bütün yeryüzünü bir sofra-i nimet eden ve bahar mevsimini bir çiçek destesi yapan ve o sofranın yanına koyan ve üstüne serpen bir Cevvad-ı Kerim... (çok çok cömert olan Allah CC)
İman ve Küfür Müvazeneleri - 37
BİRDENDİR..
Hem içindeyiz hayatın hem dışında
Neyi kaçırıyoruz zamanın akışında
Akıl sahibi ibret alır her bakışında
Bir düzen intizam varsa BİRDENDİR
Onun izniyle açılır tüm kilitli kapılar
Bir ilim ve irade iledir bunca yapılar
Her fiile başka yönetici mi sandılar
Cümle mahlûkatın idaresi BİRDENDİR
Tut ki duaların enerji merkezine ulaştı
Kader senin
GAZEL
Sünbül-i müşkîni hengâm-ı bahâra bû verir
Koklayan her bir dimâğa başka bir arzû verir
Hilme yorma âb-ı çeşmin şûh-i âhen-dilleriñ
Âşıka tertîb-i gamdır tîğ-i cevre sû verir
Âs-tân-ı dilde ettikçe terennüm vasfını
Kulkul-i sahbâ dahî aks-i sadâ-yı Hû verir
Anlaşılmaz kârı var pîr-i mugânıñ vesselâm
Akla râm olmaz gürûha bâde-i gül-rû verir
İltifâtın umma ger hem-bezm-i yâr olsañ da sen
Bâniyâ kat’î karârı gamze-i câdû verir
Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün
•
müşkîn: mis kokulu | bû: koku
âb-ı çeşm: göz yaşı | âhen-dil: demir gibi sert/insafsız kalpli | tîğ-i cevr: cefâ kılıcı
âs-tân: tekke, dergâh | kulkul-i sahbâ: şarabın şişeden kadehe dökülürken çıkardığı ses | aks-i sadâ: yankı, aksisada
pîr-i mugân: sâkîlerin/meyhânecilerin pîri | gül-rû: gülyüzlü, rengi güle benzeyen
hem-bezm-i yâr olmak: yâr ile aynı mecliste bulunmak | gamze-i câdû: sihirli/efsunkâr süzgün bakış