Az önce Tutunamayanlar okurken, Oğuz Atay’ın kitaplarını keşke bir psikoloji grubuyla okuyup tartışma fırsatı olsa diye içimden geçirmiştim.
Şimdi okuduğum kitapta Selim’in sorununu aynı kelime ile ifade eden bir tanımlama geçti 🥲
Başka bir şey mi dileseydim acaba diye düşünmekteyim 🤣
“Bitiremediğim şiirler birikiyor
Satırlara sığamıyorum
Bitiremediğim kitaplar birikiyor
Satırlarda kayboluyorum
Bitiremediğim insanlar
Uyurken başımın ucunda
Uyandığımda başımın ucunda
Kimselerden gidemiyorum
Kimselere varamıyorum
Mutsuzluk hissetmiyorum
Aslında bu iyi bir şey
Eski dostum yollarla barışıyorum
Yıllara ve yorgunluğuma inat
Kendimi aramaya ve bulmaya adıyorum
Bütün planlarım gitmeli
Gidemeyip kaldıklarıma inat
Bütün sevgilerim sobeli
Sevemeyip kaçanlara inat”
Arıyorum cebimde masalımın mutlu sonunu
Duyuyorum içimde yüzü düşmüş umudumun
Derdim büyük ama başım da dik
Ve kesiklerin hepsi kuruyor
Acıtır ve ilacını da verir
Zaman ezelden böyle akıyor
Delip geçmez, öylece durur, damarımı bulur
İçimde köşk var, ona kurulur
Yine de yaranamam
Bi' fırlatsam kederimi göğe
Düşer eski yerine göğsüme oturur
Sarı sabır gelir öcünü alır
Yaş ko'maz gözüme
“Batıp giden, gâh böyle, gâh şöyle olan güzel değildir, ben batıp gidenleri sevmem.
Bazen hoş, bazen nahoş olan, bir zaman su, bir zaman ateş kesilen, ayın burcudur ama ay değil...”