Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ellerinin son teması, gecenin çiçeği kadar nazik olsun.
Sana kelimelerin en derinlerini söylemek istiyorum; fakat gülersin diye korkumdan cesaret edemiyorum. Onun için kendime gülüyor ve sırrımı şaka yollu ezip yok ediyorum. Istırabımı küçük göreceksin diye korkumdan ben de öyle gösteriyorum. Sana kelimelerin en doğrularını söylemek istiyorum, fakat onlara inanmazsın diye korkumdan cesaret edemi- yorum. Onun için onları, demek istediğimin aksini söyleyerek, yalanlar içine gizliyorum. Istırabımı anlamsız görürsün diye korkumdan ben de öyle gösteriyorum. Sana, senin için lâyık gördüğüm en değerli kelimeleri kullanmak istiyorum; fakat onlara hak ettikleri karşılığı almam diye korkumdan cesaret edemiyorum. Onun için senin hakkında hoş söylemiyor ve duygusuz kudretimle övünüyorum. Seni, hiçbir zaman acı tatmayacaksın diye korkumdan incitiyorum. Senin yanında sessiz oturmak istiyorum, fakat, kalbim dudaklarımdan taşar diye cesaret edemiyorum. Onun için boş sözlerle gevezelik ediyor ve içimdekini kelimelerin arkasına gizliyorum. Istırabımı sertlikle kullanırsın diye korkumdan ben de öyle yapıyorum. Senin yanından gitmek istiyorum; fakat korkaklığımı anlarsın diye çekindiğimden cesaret edemiyorum. Onun için başımı dik tutuyor ve yanına aldırış etmeden geliyorum. Artsız arasız, gözlerinden gelen keskin vuruşlar, ıstırabımı her zaman için taze tutuyorlar.
Reklam
Sana vedaya geldiğim zaman, gözlerinden gölge gibi, inanmayan bir gülümseme geçiyor. Bunu o kadar çok tekrarladım ki hemen geri geleceğimi düşünüyorsun. Doğrusunu söyleyeyim mi, benim de zihnimde aynı kuşku var.
Biliyorum, oyununu biliyorum; içinden gelen sözleri söylediğin yok. Sana kıymet vermem diye bin bir hileyle elimden kaçıyorsun. Seni kalabalıkla karıştırmayayım diye bir kenarda duruyorsun. Biliyorum, oyununu biliyorum; gönlünün istediği yoldan yürüdüğün yok. İstediğin, ötekilerin istediklerinden çoktur, onun için susuyorsun. Oyunbaz kayıtsızlıkla, armağanlarımdan yüz çeviriyorsun. Biliyorum, oyununu biliyorum; içten arzuladığını aldığın yok.
Yaban kuşu olan kalbim semasını senin gözlerinde buldu. Onlar sabahın beşiği, onlar yıldızların memleketidir. Şarkılarım onların derininde kayboluyor. Bırak beni, o gökte, onun tenha sonsuzluğunda uçayım. Bırak beni, onun bulutlarını yarıp geçeyim ve kanatlarımı onun güneşinde açayım.
Sen benim rüyalarımın göğünde dolaşan bir akşam bulutusun. Seni her dem sevgi isteklerimle işliyor ve süslüyorum. Sen benimsin, yalnız benim; sonsuz rüyalarımda oturan!
Reklam
Sormak ateşiyle yanan gözlerin hüzünlü. Onlar beni anlamaya uğraşıyorlar. Tıpkı mehtabın denizin derinlerine işlemek istediği gibi.
Yolumu kaybediyor ve serseri dolaşıyorum. Erişemediğimi arıyorum, aramadığım elime geçiyor. Kalbimden kendi isteğimin hayali çıkıp önümde rakse- diyor. Bu parlak hayal oradan oraya kaçıyor. Onu sıkı tutmaya çalışıyorum, o benden kurtuluyor ve beni yanlış yollara sürüklüyor. Erişemediğimi arıyorum, aramadığım elime geçiyor.
sana söylemem lazım gelen en derin sözleri konuşmak istiyorum; fakat gülersin korkusuyla cesaretim kırık.
unutuyorum, uçmak için kanatlarımın olmadığını, gittikçe buraya bağlandığımı daima unutuyorum.
Reklam
parlayan ve ışık veren, kendi göğsümdeki mücevherdir. onu nasıl saklayayım, bilmiyorum.
huzursuzum. ben uzaklardaki şeylere susamışım.
~ Genç adam, ağacın gölgesinde neden o kadar sakin duruyorsun? – Ayaklarım kalbimin ağrısı ile yorgun da ondan gölgede sakin duruyorum. ~ Ayıp sana – Eh, kimi insan yolunda doğru gider, kimi duraklar; kimi kendi kendine buyruktur, kimi hürriyettinden yoksun. Benim ayaklarım da kalbimin ağrısı ile yorgun.
Sayfa 19 - MEB yayınlarıKitabı okudu
Yavaşça fısılda, seni kulaklarım değil, kalbim işitecek...
Eller ellerde kilitli, gözler gözlerde: işte kalplerimizin hikâyesi böyle başlar.
504 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.