NÜZUL SIRASINA GÖRE KUR'AN'DAKİ EMİRLER VE YASAKLAR
1) Kur'an okuyun! (Alak, 1)
2) Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19)
3) Secde edin! (Alak, 19)
4) Inkårcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15)
Sakın Çoğunluk Sizi Yanıltmasın!
Çoğu iman etmez
(Bakara / 100)
Çoğu Allah'a ortak koşar
(Yusuf / 106)
Çoğu yalancıdır
(Şuara / 223)
Gazze ve gösteriş Müslümanlığı üzerine
Çocukların öldüğü bir dünya kabul edilemez. Bu dünyada adalet diye bir şey yok. İsrail Katil bir Teröristtir. Kabul edilebilir bir şey değildir. Yaşananlar korkunç ve çok üzücü, fakat elden maalesef bir şey gelmiyor. Paylaşımlarınız maalesef oradaki bir kişiye bile etki etmeyecek. Mevcut kapasiteniz dışında büyük bir etki yaratamayacağınızın
TEHADDÎ
Kur’an-ı Kerim’de üç meydan okuma: Tehaddi sıralanışı:
1-Kasas 49) <De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah katından, doğruya bu ikisinden (Tevrat ve Kur’an’dan) daha çok ulaştıran bir kitap getirin de ben ona uyayım.”>
2-Hud 13) <Yoksa “onu (Kur’an’ı) uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Allah’tan başka gücünüzün yettiklerini de (yardıma) çağırıp, siz de onun gibi uydurma on sûre getirin.”>
3-Yunus 38) <Yoksa onu (Muhammed kendisi) uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi siz de onun benzeri bir sûre getirin ve Allah’tan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onları da yardıma çağırın.>
4-Bakara 23) <Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin).>
Kuran-ı Kerim'in birçok suresinde insanların büyük çoğunluğunun yanlışa meyyal olduğu ve doğruyu bulabilecek idrake sahip olan çok az insan olduğu vurgulanmaktadır.
"Asra yemin olsun ki insanlık hüsrandadır."(Asr-1)
"İnsanların çoğu gafildir."(Yunus-92)
"İnsanların çoğu iman etmez."(Bakara-100)
"İnsanların çoğu nankördür."(Furkan-50)
"İnsanların çoğu yalancıdır."(Şuara-223)
"İnsanların çoğu fasıktır."(Maide-49)
Anadolu Gençlik Dergisi - İbrahim Halil Yetim
EMANET VE EHLİYET İLMİHALİNDEN-İSLAM FIKHININ KAYNAKLARI-SÜNNET
32 Önce sünnet kelimesi üzerinde duralım. Lugat manası; "adet, makbul olsun veya olmasın takip edilen yol, yüz, yahut yüzün görünen kısmı, siret, tabiat" manalarına gelir. Cahiliyye döneminde Araplar "Sünnet" kelimesini takip edilen (çiğnenmiş) yol manasına kullanıyor ve biliyorlardı. Sahabe-i Kiram, Resûl-i Ekrem