aklım, haklıyım, et firarını !
ovdun ve okşadın beni çıktı içimdeki cin; ondan ölümümü diledin. mayıstı. seni o yüzden bağışladım! ben en çok mayısta su içerim derinim balık kaynar derinim kanımı kaynar ben en çok mayısta öne eğerim başımı içimden felçli bir göçebe gökyüzüne bakar.
Anne ben geldim, ağdaki balık Bardaktaki su kadar umarsızım Dizlerin duruyor mu başımı koyacak? Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın...
Reklam
uzak durun
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; Sen bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Sarayda şarbon hastalığı
Sultan Hamid'in hususi operatörlüğüne tâyinimden birkaç sene sonraydı. Bir gün Hünkârın en sevgili gözdesi hastalanmış. Ecnebi saray hekimlerinden biri bakmış: «Ehemmiyetsiz bir çıban, låpa koyunuz, geçer!» demiş! Ama, kadıncağız bu tedavi tarzıyle iyi olmamış. Üstelik sırtındaki yara büyüdükçe büyümüş… Padişahın vehmi, malüm… Hünkâr telâşa
Erkek şamanlar da, yaptıkları dinî yahut sihrî âyinlerde muvaffak olmak için kadın gibi saçlarını uzatırlar, kadın elbisesi giyerler, ince sesle konuşurlar, hatta kendilerinin gebe kaldıklarına, birtakım balık, karga ilh... gibi şeyler doğurduklarına kail olurlar. Bu haller gösteriyor ki bu dinin kuwe-i kudsiyyesi kadında mütecellîdir. Şaman, kadına ne derece çok benzerse manevî kudreti o kadar çok olur. Bu kadınlaşma mecbûriyyet-i dîniyyesi şamanları makûs cinsiyete kadar sevkettiği söyleniyor. Zaten gebe kalmak, do­ğurmak vakıaları da bunu gösterir.
Denizin üstünde süzülen, rüzgarda savrulan, martıya, balık gözlüyor diye değil de, kanatlarını deniyor diye baksak?..
Reklam
Feleğin çarkı döner, ne tuz bilir ne ekmek Balık gibi çıplak kor gider bizi felek Kadınların çıplakları giydiren çıkrığı Feleğin çarkından daha yararlı demek.
Sayfa 191 - İş Bankası Kültür Yayınları, otuz altıncı basımKitabı okudu
bizde balığı patron yer, çalışanlar balık kılçıklarıyla uğraşır.
Dünya’nın (ve diğer gezegenlerin) Güneş çevresindeki yörüngelerinin oluşturduğu bandı çevrelediğinden dolayı Zodyak çemberi, her biri tam çemberin on ikide birini ya da göksel 30 derecelik mekânı kaplayan on iki Ev’e bölünmüştür. Dolayısıyla Dünya’nın tam bir Zodyak Evi boyunca gerilemesi (72 x 30) 2160 yıl alır. Başka bir deyişle, eğer Dünya üstündeki bir astronom (şimdi yapıldığı gibi) bahar günü Güneş’in, Balık takımyıldızı ya da Evi’ni arkasında kalacak şekilde doğmaya başladığını gözlemliyorsa, ondan 2160 yıl sonraki ardılları Güneş’in bu kez hemen bir sonraki takımyıldız, Kova “Evi” arkasında kalacak şekilde doğduğunu göreceklerdi.
Beni öldürüyorsun balık, diye düşündü yaşlı adam. Ama hakkındır. Hayatımda senden daha büyük, daha güzel, daha sakin, daha asil bir şey görmedim ben kardeşim. Gel beni öldür. Kimin kimi öldürdüğü umurumda değil.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Yüksek sesle, "Balık da benim dostum" dedi. "Böylesi bir balığı ne gördüm ne işittim. Ama onu öldürmek zorundayım. Yıldızları öldürmeye kalkışmak zorunda olmadığımıza memnunum."
Âşıklar dışında herkes bir su içti ve o suya kandı ama hakiki âşık, tıpkı bir balık gibi denizin içinde yüzdüğü halde suya doymadı
Teknoloji; kasaba ile kırsal, petrol kralı ile sondaj işçisi, bankacı ile çöp toplayıcı arasındaki ayrımları ortadan kaldırabilir ve insanların " sabah avlanabileceği, öğleden sonra balık tutacağı, akşam sürü güdebileceği, ve akşam yemeğinden sonra çene çalabileceği" bir toplum yaratabilirdi.
İlham
Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz…
Sayfa 77 - Enderun Mektebi KapısıKitabı okuyor
Tükettik her şeyi...
"Kumsalları yok edince halkın da denizle olan bağı koptu. Balıklar da azaldı. Ne derelerde, ne de Karadeniz'de avlanacak balık kaldı.."
Resim