Kimse kimseyi anlamıyor
Gustave Flaubert’in “Biz bir çöldeyiz, kimse kimseyi anlamıyor” dediğini hatırlarsın. Asıl bu çöl Fransa değil, Türkiye... Türkiye’de kimse kimseyi anlamıyor.
Dün Bugün YayınlarıKitabı okudu
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Ömer Seyfettin okumak, görmediğin eski bir dostu yıllar sonra bulmak gibi oldu benim için... Balkan harbi hatıraları, Ömer Seyfettin ' in Günlük biçiminde tuttuğu notlardan, mektuplardan oluşuyor. Teğmen rütbesiyle Manastır, Pirlepe, Yakorit gibi yerlerde vazifede, savaş sırasında yaşadıkları, askerlerin fiziki ve ruhsal durumu, çevresel gözlemleri, kendi hissiyatını ayrıntılarıyla anlatıyor. Savaşın nasıl zor ve perişan edici olduğunu hissediyorsunuz. O kadar içten, filtresiz aktarıyor ki yaşananları. Ordunun ne kadar imkansız şartlarda olduğunu, Balkanların dondurucu soğuğunda, yetersiz fiziksel donanımla perişan olduklarını, çoğunlukla aç ve daha da önemlisi  stratejik kararlarda ne kadar eksik kaldıklarını, amaçsız ve çaresizce oradan oraya sürüklendikçe Rumeli'nin kaçınılmaz kaybına şahit oluyoruz. " Kuvve-i maniye denilen şey külliyen iflas etti." Ayrıca Yanya  Kalesi savunması esnasında Yunanlılara esir düşmüş ve bu esaret hayatı yaklaşık bir yıl sürmüş, yine bu süre içindeki hatıraları da başka bir bölümde toplanmış.   Son zamanlarda, duygusal olarak beni derinden etkileyen bir kitap oldu. Hepsi gerçek , hepsi bizim tarihimiz...
Balkan Savaşı Günlüğü
Balkan Savaşı GünlüğüÖmer Seyfettin · Parıltı Yayınları · 2007314 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
tek kelimeyle bayıldım diyebilirim aynı günde 2 defa bitirdim savaş konularından dolayı belki bana daha çekici gelmiş olabilir ama bence çok güzel yazılmış sonuçta ömer seyfettinden bahsediyoruz, ben çok beğendim okuyun pişman olmazsınız.
Balkan Savaşı Günlüğü
Balkan Savaşı GünlüğüÖmer Seyfettin · Parıltı Yayınları · 2007314 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
1.Balkan Savaşında, Osmanlı ordusu içinde görev alan bir Alman Subayın savaş esnasında tuttuğu notlardan oluşan kitap, savaşın Edirne civarındaki cephesinin fotoğrafını çekiyor. Özellikle askerlerin açlık ve giyim bakımından durumlarını anlattığı yerler içinizi acıtıyor. Benim için önemli yerleri alıntı bölümünde paylaştım. 500 yıllık Osmanlı coğrafyasının 2 yıldan kısa zamanda nasıl elimizden çıktığını anlıyorsunuz. 600 yıllık İmparatorluğun asil evlatları, günlerce aç, soğuk ve yokluk içinde savaştılar. Kitabı okurken bir an bile o durumu gözünüzde canlandırdığınızda içiniz ürperecektir.
Balkan Savaşı Günlüğü "Türklerle Cephede"
Balkan Savaşı Günlüğü "Türklerle Cephede"Gustav Von Hochwachter · İş Bankası Kültür Yayınları · 201570 okunma
Herkesin morali, hava koşullarından, kötü giyecekten. özellikle berbat ayakkabılardan ve günlerden beri süre gelen açlıktan dolayı çökmüş durumda. Yeteneksiz subaylara teslim edilmiş olan bu talihsizler, taarruzun ilk anlarında düzensiz ve hesapsız ateşle tüm mermileri harcayıp tüketmişlerdi
Kerpiç bir kulübenin önünde durdum. İçerisi asker ve yaralı dolu; müthiş havasız. Zavallılar günlerdir tek bir lokma yemediklerini söylediler. Kırklareli'nden aldığım büyük somun ekmeğin yarısını onlara verdim. Bu kadar insanın nesine yeter? Cephenin gerisindeki sefaleti daha iyi anladım
Reklam
239 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.