Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

sıradaki kitap

sıradaki kitap
@bardemir
83 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig edebiyatta Pasifizmi temsil eder ve hatta denilebilir ki, o muazzam edebi sunumuyla Pasifizmi bilim dünyasının kucağına olgunlaştırıp vermiştir. Yahudi olmasına karşın, tıpkı Kafka gibi Siyonizm’in açık bir destekçisi olmamıştır. Her insan doğduğunda birtakım kimliklerle gelir dünyaya. Milleti, dini gibi…Herkes kadar, kendi milletine
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,7bin okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Eser 'sadelikte büyüklük' çizgisine gelemeyenlere ve "[kendini] büyük [sanan] küçük adamlar"ın hepsine hitap ediyor. Hakikat acıdır; dokunur. Lakin, o sindirildikten sonra tatlıdır. İçimizi okşar. KİTAPTAN ALINTILARA GEÇELİM -Sende insanca duyguların uyanması için milyonlarca insanın ölmesi mi gerekiyor?" -Bir efendinin
Dinle, Küçük Adam
Dinle, Küçük AdamWilhelm Reich · Cem Yayınevi · 201713,1bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bu kitabı bana hediye ederek okumama vesile olan canım cansu hocam teşekkür ederim ilk başta. Ankara'dan bana kalan en güzel ayrıntılardan bir tanesi bu kitap. Kitaba gelirsek; "Sana beni asla tanımamış olan sana" hitabıyla başlayan bir mektup.. Siz hiç sizi sevmeyen sizin varlığınızdan sevginizden bile haberi olmayan birini sevebilir misiniz? Sevilebiliyormuş.. Çocuğunun ölümüyle boşluğa düşmüş kadının eline kalemi kağıdı alıp sevdiği adama çocuğunun babasına aşık olduğu günden mektubu yazdığı güne kadar yaşadığı her şeyi anlatmasıyla oluşuyor. Mektup ilk cümlesinden kalbinize dokunuyor. " çocuğum dün öldü üç gün ve üç gece boyunca o küçücük, pamuk ipliğine bağlı hayat uğruna ölümle savaştım, kırk saat süreyle, grip onun zavallı, sıcak vücudunu ateş nöbetleriyle sarsarken, yatağının yanında otururdum." Kadın duyduğu aşkı sevgiyi nasıl derinden anlatıyor.. ".. evet çünkü sen benim için her şeydin, bütün hayatımdın. Benim için her şey, ancak seninle iniltili olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıydı." " bir tel gibi gergindim ve varlığının ona her dokunuşuyla tınlıyordum." Mektubun sonlarından ; "... evet şimdi, bundan sonra kim yaş günlerinde sana hep beyaz güller yollayacak? Ah, evet, vazo boş kalacak, bir zamanlar yılda bir defa olsun etrafında esmiş olan o hafif nefes, hayatımdan sana gelen o küçücük rüzgar, evet, o da solup gidecek! " Kadın olmadan bir kadının duygularını böyle içten anlatan başka bir yazar var mıdır acaba? +++(Okunması gereken bir kitap 8.5/10)+++
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
Fransız varoluşçu filozof ve yazar Albert Camus’nün kült eseri Yabancı, siyasi, sosyolojik, psikolojik ve elbette felsefi olarak incelenebilecek, alt metni çok zengin bir roman. Fransız sömürgesi Cezayir’de yaşayan baş karakterimiz Mersault’nun annesinin ölümü üzerine, onun kaldığı bakım evine gitmesiyle başlıyor iki bölümden oluşan bu roman. Hayata, etrafına, diğer insanlara karşı hissiz diyebileceğimiz Mersault’nun davranışlarıyla bir yandan varoluşçuluk ve absürdizmin dünyasında gezerken, bir yandan kendisine, doğaya ve diğer insanlara yabancılaşan modern insanın resmedilişini okuyoruz. Annesiyle bağ kuramamış ya da sağlıklı bağlanamamış bireyin içsel dünyası ve bunun dışarıya yansımasını da güçlü metaforlarla sunuyor diğer yandan Camus. Romanın ikinci bölümünde bir cinayet işleniyor, Cezayirli bir Arap öldürülüyor ve yer yer Kafka’nın Dava’sındaki mahkemeyi okura anımsatan (elbette tarz olarak çok daha farklı) bir yargılama süreciyle sona eriyor kitap. Bu kısımda da bir yandan yine varoluşsal sancılarla kıvranan karakterimiz üzerinden Camus’nun sömürgecilik, din ve ırkçılıkla ilgili düşünce dünyasını ziyaret ediyoruz. Kısacası dediğim gibi sürükleyici bir kurguya yedirilmiş çok zengin bir kült eser Yabancı. Alt metni belki günlerce tartışılabilecek, her bir paragrafı için makale yazılabilecek kadar derin bir metin yazmış Camus ve bunu yalın, edebi ama açık ve anlaşılır bir üslupla yapmayı başarmış. Yazara başlamak için de iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. Her insanın mutlaka okuması gereken, hatta belki birkaç kez dönülmesi gereken bir kitap.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,9bin okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
José Saramago bu kitabında etrafımızda yaşanan tüm çirkinlikler, adaletsizlikler, suçlar, ahlaksızlıklar, cinsel istismarlar karşısındaki tepkisizliğimizi, duyarsızlığımızı fiziksel bir körlük metoforuyla gözler önüne seriyor. Biyolojik körlükle zamanla insanların nasıl insanlıklarını yitirliklerine, normal yaşantıda kabul edilemeyecek olayların normalize edildiğine, koca bir toplumun nasıl bencilleştiğine, ahlaki değerlerin çöküşüne, değer yargılarının nasıl hiçe sayıldığına körlerin hayat mücadelesinde şahit oluyoruz. İhtiyaçlar hiyerarşisinin ilk basamağında tutunmaya çalışan bir toplum... Açlık ve ölüm arasındaki o ince çizgide var olabilmek için yok sayılan değerler, ahlak, onur, İNSANLIK... ...HERKESE okumasını önerebileceğim bir kitap...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,1bin okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Şeker Portakalı~Jose Mauro De Vasconcelus Brezilya edebiyatının klasiklerinden Şeker Portakalı,yazarr'ın başyapıtı kabul edilir.Yetişkinler dünyasının sınırlamalarına hayal gücüyle meydan okuyan Zeze'nin yoksulluk,acı ve ümit dolu hikayesi yazarın çocukluğunda derin izler taşır. Beş Yaşındaki Zezé hemen her şeyi tek başına öğrenir: sadece bilye oynamayı ve arabalara asılmayı(yarasacıllık) değil,okumayı ve sokak şarkıcılarının ezgilerini de.En yakın sırdaşıysa romanda günlük görevini gören portakal fidanıdır. Portakal Ağacı bir çocuğun hayatında ki olayları anlatıyor. Okunması gereken bir başucu yapıtır. Zezè kendi üzerinden bize şunları anlatıyor: eğitimde şiddet'in çözüm olmadığını,maddi bir sorunun çocuklara yansıtılmamasını ve çocukları hayal gücü yüzünden kısıtlanmamasını anlatan çok güzel bir başucu kitabıdır...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,7bin okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bin Muhteşem Güneş romanında Khaled Hosseini Afganistan'da yaşayan kadınların, toplumsal baskı, ağır savaş koşulları ve dini rejimin dayatmaları arasında nasıl ezildiğini Leyla ve Meryem karakterleri üzerinden anlatmaktadır. Eserde Afganistan'daki kadınların toplumsal konumunun yanında, Afgan halkını felaketten felakete sürükleyen rejim değişiklikleri de kronolojik olarak gerçeğe yakın bir şekilde okuyucuya sunulmuş. Romanda Leyla adlı karakterin çocukluğundan yetişkinlik dönemine kadar olan duygusal süreçlerini bir olay örgüsü etrafında yoğun bir duygusal dille anlatan yazar, savaşın insan psikolojisindeki onarılamaz hasarlarına dikkat çekiyor. Ve Afganistan'da Cahilerin dini kullanarak kadınların haklarını ellinden alıp,kadınlara şiddet,taciz ve daha milyonlarcasını anlattan bir roman. Okunması gereken bir roman bide kadına şiddetin o yıllarda kalmadığı bir dönemdeysek mutlak okunması gereken bir roman. KHALED HOSSEINİ~BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dünyanın hemen her diline çevrilmiş, Fransız pilot ve yazar Exupery nin kaleme aldığı 1943 te yayınlanan ,Türkçe ye Ahmet Muhip Dıranas, Cemal Süreya, Tomris Uyar ve Selim İleri tarafından da çevrilen “Küçük Prens” ilk bakışta kahramanları, kitap kapağı, çizimleriyle bir çocuk kitabını andırsa da hemen ilk sayfasından itibaren öyle olmadığını gösteriyor. Karşısına çıkan karakterlere yaklaşımı ,evrensel “saflığı” Exupery nin ufaklığını eşsiz bir masal kahramanı haline getiriyor. Eserde en geniş anlamda demiryolu işaretçisi, kendini beğenmiş,tilki,fenerci ,iş adamı,coğrafyacı,yılan,pilot ve Türk gök bilimci gibi karakterlerle bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası veriliyor. Dedim ya oldukça orijinal bir yaklaşımı vardır Küçük Prens ve büyükleri hiç anlamaz: “Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman: ” Sesi nasıl? Hangi oyunu sever? Kelebek toplar mı?” diye sormazlar. “Kaç yaşındadır? Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası kaç para kazanır?” diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. “ Bir taraftan da bilgedir Küçük Prens ve şöyle der:”İnsan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.”
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Nilüfer Yayınları · 2017235,4bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Eğer kadınsan, tanrıça bile olsan, kaybeden taraftasın.” Ancak bu kabullenen tarafta olduğun anlamına gelmez. “Kirke” gibi, kendini bulma yolunda her şeyi göze alacak güce sahip olduğunu fark ettiğin an kazanan tarafa geçtin demektir. Mitolojiye ilginiz olsun olmasın, ‘Ben, KİRKE’ tek solukta okuyacağınız bir eser. Kitabı okumaya başlarken son sayfalarda kahramanların tanıtıldığı bölüme göz gezdirebilirsiniz. Ben başlangıçta özellikle bakmadım o kısma. Tüm hikâyeyi öğrendikten sonra bu küçük mitoloji sözlüğüne bakmak daha hoşuma gitti. Bir film izler gibi büyülerin, canavarların, acımasız Zeus, akıllı ve güzel Athena, bencil ve katı Helios gibi tanrıların, Agamemnon, Akhilleus ve Odysseus gibi büyük savaşçıların dünyasında dolaştım. Yalnızca tanrıça veya titan değil, olağanüstü bir kadın olan Kirke beni kendine hayran bıraktı. Böyle güzel bir çeviri yapan Seda Çıngay’ın ve emeği geçenlerin ellerine sağlık diyorum. Karantina günlerinde okunma keyif vericek bir kitap. Okursanız ayırdığınız zamana değecektir. 10 üzerinden 8 verilecek bir kitap.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,9bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uzuuuun süren bir arkadaşlığımız oldu Filin Yolculuğu ile :) Günlük koşturmacalar için de aksattım biraz .. Gelelim incelememe. Saramago okumaya Körlük kitabı ile başlamıştım. O kitapta Saramago’nun yazma stilini bildiğim için bu kitapta yabancılık çekmedim açıkçası . Tahmin ettiğimden daha kolay okudum. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi kitap bir Filin uzun yolculuğundan bahsediyor. Saramago’nun iki kitabında da aynı şeyi hissettim, kitabında ki herhangi bir karakter oldum. Bu yolculukta çeşitli zorluklardan , ilişkilerden bahsediliyor . Çok iyi bir gözlemle her karakterin zihnini okuduğunuzu hissediyorsunuz kitapta . Bence kitabın tek eksi yönü , Saramago bol bol öğüt vermiş, açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş . Bizde de olan Tanzimat edebiyatı gibi sürekli konuşmalar, metinler bölünüp yazar araya giriyor ve ne düşünmen gerektiğine o karar veriyor . Bu noktada açıkçası biraz sıkıldım. Buna alıştıktan sonra da yadırganmıyor. Bir de sonu çok etkiledi beni , kitabı sindire sindire(!) okuduğum için sanırım. * 10/7,5*
Filin Yolculuğu
Filin YolculuğuJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20212,841 okunma
Reklam
163 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bugün ikinci okuyuşum. Belki ilerde yirmi iki... Çünkü bazı kitaplar hafızadan silinip gitmemeli. "Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?" Raif Efendi tüm ön yargıları alt üst
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,4bin okunma