Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne olur, bana söyleme! Aman ha, söyleme! Demokrasi adına halk dalkavukluğundan bıktım usandım artık! Bütün kurumlarıyla işlemeyen bir demokrasi neden kutsal inek olsun? Şöyle söyleyeyim, düşün bak, eğer basın bir tekeller basınıysa, işbirlikçiyse ve sen bu basına karşı çıkıyorsun, demokrasi var diye, böyle bir basının özgürlüğünü nasıl savunursun? Çayırtepe Karakolu'nda senin başına gelenleri askerlere yükleyip, rahatlayacak kadar safdil olamazsın, dökülen her damla kandan başta Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan, o dönemin bütün sivil siyasileri sorumludur! Bir başbakanın icrası, on yedi yaşında bir çocuğun boynuna geçirilen iple sonuçlanıyorsa, o adam hiçbir şey yapamıyorsa, intihar etmesi gerekli değil midir? Yok, böyle gergedan derisi yüzsüzlüğü! Hıyanet özgürlüğü diye bir şey olamaz. Diyorum ya, çıkarcı'bir değerlendirmeyle SHP açısından baktığım zaman da anlamıyorum! Şöyle ya da böyle temizlenmiş bir siyasal arena var. Neden tertemiz başlayamayasınız? Neden gidip yine o adamların popolarına giresiniz? Neden pisliğe bulaşmamış kadrolara şans tanımazsınız? Bu 'asr-ı saadet' yutturmacası nereden çıkıyor?
Sayfa 289Kitabı okudu
Komünist iktidarın devrimci Rusya'da uzun bir süre için kendini güvenceye almış olduğu gerçeği, birçok insanın bu iktidarın gerçekten de Rus Devrimi'nin ürünü olduğunu düşünmesine yol açtı. Ancak bu tamamen gerçek dışıdır. Rus Devrimi ile Komünist otorite, birbirine taban tabana zıt olan iki olgudur. Komünist iktidar, Rus Devrimi boyunca, en kurnaz, en esnek ve aynı zamanda da en inatçı gericilik biçimi oldu. Devrimci mücadeleye katıldığı ilk günden itibaren, aslında devrime karşı mücadele etti. Rusya'daki emekçi kitleler, bu mücadelede gerçek kazanımlarını neredeyse tamamen yitirdiler; örgütlenme, ifade ve basın yayın özgürlüğü ile yaşamın dokunulmazlığı ilkesini. Bu mücadele her köyü, her fabrikayı etkileyerek Rusya'da boydan boya yayıldı, en üst noktası da Ukrayna'daki devrimci isyan oldu. Aynı mücadele, Büyük Rusya'nın birçok eyaletinde yeniden ortaya çıktı ve 1921 Şubat ve Mart aylarındaki Kronştad Ayaklanması'nda yankılandı.
Sayfa 196
Reklam
Türkiye'nin umut verisi modern ve seküler bir devlete doğru artarak devam eden dönüşümü -basın özgürlüğü, eğitim ve insani gelişim gibi bazı sosyal alanlarlarda devam eden bazı engellere rağmen- vatandaşlarına vatanseverce bir özgüven veriyor ki bu özgüven, eğer Türkiye kendisinin sürekli Avrupa tarafından reddedildiğini hissederse Batı karşıtı bir egilime dönüşebilir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Demokrasinin Reddi Demokrasi, burjuva kapitalist toplum biçimlerinden biridir. Demokrasi, modern toplumun iki düşman sınıfının varlığının devamı üzerinde temellenir. Yani işçi sınıfı ile kapitalist sınıf ve her ikisinin kapitalist özel mülkiyet temelindeki işbirliği. Bu işbirliği, ifadesini parlamento ve ulusal temsilci hükümette bulur. Biçimsel olarak demokrasi, ifade, basın ve örgütlenme özgürlüğü ile kanun karşısında herkesin eşitliği ilkesini savunur. Gerçekte ise tüm bu özgürlükler son derece göreceli bir karaktere sahiptir. Bu özgürlüklere ancak, egemen sınıf olan burjuvazinin çıkarlarına dokunmadıkları sürece müsamaha edilir. Demokrasi, kapitalist özel mülkiyetin dokunulmazlığı ilkesini korur. Böylelikle demokrasi burjuvaziye, bir bütün olarak ülke ekonomisini, basını, bilimi, sanatı ve eğitimi kontrol etme hakkını verir ki bu da esasen burjuvaziyi tam olarak ülkenin tartışılmaz efendisi yapar. Ekonomik alanda bir tekele sahip olan burjuvazi, aynı zamanda politik alanda da sınırsız gücünü inşa edebilir. İşleyen bir demokraside parlamento ve temsilci hükümet vardır, ama burjuvazinin icra organları olarak vardırlar. Sonuç olarak demokrasi, burjuva diktatörlüğünün, politik özgürlükler formülü ile aldatıcı demokratik garantiler maskesinin ardına gizlenmiş bir yaklaşımından başka bir şey değildir. Anarşist Komünistlerin Örgütlenme Platformu, 1926
Sayfa 226
"Basın özgürlüğü konusunda kimsenin şüphesi olmamalı."
6 Mart 2016
182 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tipografik kültürün getirdiği hızlı basım ile ortaya çıkan iletişim araçlarından biri de süreli yayınlar olmuştur. Yani dergiler, gazeteler. Geniş kitlelere ulaşma imkanı olan ve özellikle yöneticileri rahatsız edebilecek görüşleri hızlı ve çok kişiye yayma özelliği bulunan basının ortaya çıkması ile "sansür" konusu da gündeme gelmiştir. Kitap İngiltere'de basına sansür ve basın özgürlüğü tartışmalarının yapıldığı dönemdeki düşünürkerin bu konudaki görüşlerini aktarmaya başlayarak, daha sonra devletin basına ne kadar müdahalaesi, serbest piyasa sisteminde şirketlerin basın alanındaki faaliyeti ve en sonunda da kamu medyası kavramlarını tartışarak devam ediyor.
Medya Ve Demokrasi
Medya Ve DemokrasiJohn Keane · Ayrıntı Yayınları · 200072 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.