Bu ne biliyor musun?Hayatına neredeyse eksiksiz devam eden bir kadının yüzleşmesi bu.Bir anda bir adamın gelip tüm boşlukları doldurması ve sonra çekip gitmesi.Kadının daha önce farkına bile varmadığı boşluklarla kalakalması.Eksik bir şey bu.Öyle kuru kuru aşk değil.Ölüyorum bitiyorum edebiyatı yaptıran gelip geçici duygulardan hiç değil.Gerçek
Diane Zimberoff diyor ki ;
Kendini sevmek bencillik değildir. Bencil olmak bir eksiklik ya da kıtlık hissiyle açığa çıkar; zaten çok azına sahip olunan bir şeyi kaybetmekten korkup vermek istememektir. İnsan kendini ne kadar severse, diğerlerine o kadar çok sevgi verebilir ve o kadar daha az bencil olur.
Mealine gelince ; Bir insanın kendisini
Kimdir şu sevdiğin insan? Anladık fakir. Kimsesiz. Bahtsız… Ama kim?
Kim olacak? Sensin. Kendi kendinsin. Evet, herkes dönüp dolaşıp kendisinde karar kılacak. Başkasını seven tek adam bulamazsın .
(Haziran ayı öykü etkinliği)
Bir yakınınızın cenazesinde hayal edin kendinizi (Allah gecinden versin). Namaz kılınmış, cenaze defnedilmiş. Gözde yaş, gönülde hüzün, elde mevtanın hayrına dağıtılan kıymalı kır pidesi. İşte o kıymalı kır pidesi; ölenle ölünmediğini, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini simgeliyor. Kıymalı pide deyip
Çok Uzak Diyarlarda Öldürdüğüm Aşığa,
Her şey bir rüya gibi, bir masal gibi başlamıştı. Çokta güzel gidiyordu belki mutluluğa doğru. Günlerden bir gün, ayrılığın, bizim de kapımızı çalacağını nerden bilebilirdik. Gerçi sen her zaman bunların olacağını söylerdin ve ben de sana bunları söylediğin için her zaman kızardım. Çünkü bunların olma
Antoine de Saint-Exupéry, asıl mesleği pilotluk olmasına rağmen edebiyat dünyasına birçok eser kazandırmış bir yazardır. 1944 yılında görevdeyken uçağıyla birlikte kaybolmuş ve ölüm sebebi hakkında kesin bir sonuca varılamamıştır. Varoluşçu ve hümanist bir dünya görüşüne sahip olan yazar, bu yaklaşımını eserlerine de yansıtmıştır. Exupéry; sanatı