O kadar az ki o tür kadınlar; sahaflarda dahi bulamadığınız kitap gibiler; yoklar; varsalar bile evlerinin bir köşesini kütüphaneye ayıran kitap dostu adamların en sevdikleri raflardalar; ne mutlu onlara...
Murat Menteş için bu ülkenin nevi şahsına münhasır, en zeki ve en özel yazarı diyebilirim rahatlıkla. Kitaplarındaki muzip dil, aksiyonu dinmeyen hızlı kurgu ve cümlelerdeki cambazlık onu özel yapıyor sanırım. Onu takip etmek benim gibi ihtiyar okurları yoracaktır diye düşünüyorum.
Bu kitabında da dört bir yandan saldırıyor cümleleriyle. Karakter gelişimleri, adları, satır aralarında verdiği ‘vay bee’ dedirtecek cinsten bilgiler, sosyal mesajlar, imalar, yüze vurmalar, ve daha neler...
Dublorün Dilemması’nı okurken aldığım üsturuplu edebi keyiften ziyade bir mazoşistin aldığı keyifti benimkisi, çok hoşuma gitti bu koşturmaca, nefes nefese kaldım, ‘yakaladım’ dediğim anda ise sıktı kafama tabancayı!
Ennihayet güzel bir okumaydı benim için.
Tavsiye ederim.
Korkma Ben VarımMurat Menteş · İletişim Yayınları · 20098,2bin okunma
Sonra bir an yüz yıl sonra neler olacağını hayal etmeye çalıştım.
Yüz yıl sonra, büyük olasılıkla buradaki insanlar (ben de dahil) yeryüzünden silinmiş, toprağa ya da küle dönüşmüş olacak. Böyle düşünmek tuhafıma gidiyordu. Önümde olan her şey bir serap gibi gelmeye başlıyordu. Sanki rüzgâra kapılıp her an savrulup gidecek gibi. Ellerimi açarak dikkatle baktım. Şu an yaptığım işin bir amacı var mıydı acaba? Neden yaşama böylesine sarılmam gerekiyordu?
Ancak başımı iki yana sallayarak, dışarıyı izlemekten, yüz yıl sonrasını düşünmekten vazgeçtim. İçinde bulunduğum anı düşünmeye çalıştım. O kadar sonrasını düşünmeye çalışmanın hiçbir faydası yoktu.