Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayırlı Kandiller :)
…Miraçta Hz. Peygamber (a.s.m)’e şu üç şey verildi: - Beş vakit namaz verildi - Bakara Suresinin son kısmı (Amenerresul) verildi - Bu ümmetten Allah’a şirk koşmadan ölen kimsenin günahlarının bağışlanacağı hususu (söz verildi). (Hadis-i Şerif) - Miraç nasıl oldu? Hazreti Peygamber (asm) Mescid-i Haram’dan (Mekke'den), Mescid-i
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: "Adam cennette iken şöyle der: Acaba falan arkadaşım ne yaptı? Halbuki o arkadaşı cehennemdedir. Allah Teala şöyle der: 'Onun arkadaşını bunun hatırı için cehennemden çıkarın!'" Bunun üzerine cehennemdeki diğer kimseler şöyle der: "Bizim için bir şefaatçi yok! Ne bir dost ne de bir samimi bir arkadaşımız var!" (bk. Begavi, Mealimü’t-tenzil, Riyad, 1411; Kurtubi, el-Cami, Şuara 100 ve 101. ayetin tefsiri) Hasan-ı Basri Hz. şöyle dedi: "Mümin dostlarınızı çoğaltın! Zira kıyamet günü onların şefaati olacaktır." (Begavi, a.y)
Reklam
Rabbimiz (subhanehu ve teâlâ) buyurdu ki: "Firavun'a gidin, çünkü o tağutlaştı. Öğüt alması yahut korkması için ona yumuşak söz söyleyin." 📘(Ta-ha 43, 44) Adamın birisi Yahyâ b. Muâz Rahimehullah'ın yanında bu ayeti okumuştu. Ayeti dinleyen Yahya b. Muâz şöyle diyerek ağlamaya başladı. ALLAH'ım. 'Ben ilâhım' diyene şefkatin böyleyse, 'Sen ilahsın' diyene şefkatin nasıldır.? 📚(Tefsirul Beğavi 2/314)
Cennette sizi arayıp soracak bir dostunuz var mı? Ya da cennette olursanız derdine düşeceğiniz kaç dostunuz var? Gerçekten sizi cennette özleyecek, arayacak, soracak, soruşturacak bir dostunuz var mı? Bu soruyu kendine samimi bir şekilde sor. Bu kadar arkadaşım vər; acaba cennette bile beni özleyecek kadar samimi bir dostum var mı? Peygamber
Abdullah bin Mesud'dan rivayet edildiğine göre şöyle denmiştir: İnsanlar içinde sevilmemeye en çok müstahak olan kişi kendisine, “Allah’tan kork!” denildiğinde, “Sen kendinle ilgilen!” diye cevap veren kimsedir. Beğavî, Me‘âlimu’t-tenzîl, I, 131; Kurtubî, el-Câmi‘, III, 15; Ebû Hayyân el-Endelusî, el-Bahru’l-muhît, II, 117.
🌾CENNETTE SİZİ ÖZLEYİP SORACAK DOSTUNUZ VARMI?🌾 Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyurdu: Ehli cennet ten bir kişi cennette iken şöyle der: Acaba falan arkadaşım ne yaptı? Halbuki o arkadaşı cehennemde idi. Allah teala şöyle buyurur; *"Onun arkadaşını bunun hatırı için cehennemden çıkarın!"* Bunun üzerine cehennemdeki diğer kimseler şöyle der: *"Bizim için bir şefaatçi yok! Ne bir dost ne de bir samimi bir arkadaşımız var!"* Şuara Suresi 100-101🌸 Hasan Basri şöyle dedi: "Mümin dostlarınızı çoğaltın! Zira kıyamet günü onların şefaati olacaktır." Beğavî Tefsiri🌸 Bu soruyu samimi bir şekilde kendinize sorun. “Kaç tane arkadaşım ve dostum var, cennette beni özleyecek, Ya Rabbi, dostumu özledim, onu da yanıma al” diyecek dostlar nasip etmesi duasıyla 🦋💕🌸
Reklam
Savaşta Kadınların ve Çocukların Öldürülme Meselesi
İsrail'in kadınlarının durumu da böyledir; onlar savaş için eğitimli askerlerdir ve kendilerine ihtiyaç olduğunda Müslümanlarla savaşmak için hazırdırlar. Onlardan birçoğu silah taşımakta ve savaşa kışkırtmaktadır. Mümteni taifedendirler ve savaş ehlidirler, toplantılara katılırlar ve mallarıyla onları desteklerler. İşgale ve Müslümanların
Kur'ân'a bir metin muamelesi yapanların onu anlaması imkansızdır. Kuran’ın her ayetinin bir zâhiri, bir bâtını vardır. Onun her harfi için bir had(sınır) ve her had için bir matla (hakikatini müşahede yeri) vardır. [İbn Cerir et-Taberî, Camiu’l-Beyan,1/22(beyrut 2003); Begâvi,Şerhu’s-Sünne,1/214(nr122);
Hz. Peygamber putperest önderlerin ikna edilmesi halinde onları izleyen halkın İslâm’ı daha kolay benimseyecekleri düşüncesiyle onlarla da meşgul oluyordu. Böyle biriyle yaptığı görüşmenin ortasında yanlarına gelen görme engelli sahâbî Abdullah İbn Ümmü Mektûm’un kendisine yönelttiği sorudan rahatsız olarak yüzünü ekşitmiş, ona cevap vermemişti. Bunun üzerine Allah Teâlâ, resulünü âyetlerdeki sitemli ifadelerle uyardı. Bundan etkilenen Hz. Peygamber’in, daha sonra zaman zaman Abdullah’ı gördüğünde, “Kendisinden dolayı rabbimin beni azarladığı şahsa merhaba!” diyerek ona iltifatta bulunduğu rivayet edilir (Hattâbî, Me‘âlimü’s-Sünen, III, 3; Sa‘lebî, el-Keşf ve’l-Beyân, X, 131; Begavî, Tefsîru’l-Beğavî, V, 210). "(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü. Kendisine âmâ geldi, diye. Ne bilirsin, belki o temizlenecek? Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek. Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince, Sen ona yöneliyorsun. Onun temizlenmemesinden sana ne? Ama sana can atarak gelen, Allah'tan korkarak gelmişken, Sen onunla ilgilenmiyorsun. Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür. Artık dileyen onu düşünür." (Abese Sûresi 1-12)
Ali bin Hüseyn ibn Vâkıt şöyle demiştir; Allah tıbbın tamamını yarım ayette bir araya getirmiştir. "Yiyin, için; fakat aşırı gitmeyin." (el-Araf, 31.) 📘Begâvî Tefsiri
231 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.