Genel olarak siyasi mevzular üzerine kaleme aldığı kitaplarından haberdar olduğum için Yolpalas Cinayeti beni biraz şaşırttı. Benzetmek gerekirse Hüseyin Rahmi Gürpınar tarzı. Kapanışı da imrenilecek bir avukat müdafaası ile yapmış, çok çok beğendim.
Yolpalas CinayetiHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20172,238 okunma
Her seferinde bir daha bu adamın kitaplarını okumayacağım deyip yine okuyorum. İçim daralıyor. Bir şeyleri eksik yaşıyormuşum, gerektiği gibi yaşamıyormuşum, o yaşlara gelince çok pişman olacakmışım gibi hislerle okuyorum. Panik oluyorum resmen. Benim için bu sondu.
Ruhsal problemler yaşayan adam ile sağlıklı düşünemeyen, gidik kadın hikayesi bence. Adamın yaptıklarını onaylamıyorum ama o evlenmeden önce nasıl bir insan olduğunu göstermişti kadına. Buna rağmen evlenmek ve ısrarla evli kalmak, bir de çocuk yapmak kadının yanlışı. Kadının durumu ise çok klasik; aileden değer görmemiş kadınların başına gelen şey işte. Yanlış seçimler. İlk karşısına çıkan ile evlenmek. Küçücük sevgi kırıntılarını aşk zannetmek falan filan. Yani kadını adam delirtmiyor, kadın zaten yoldaydı. Kitabın dümdüz anlatımını, kapak tasarımını ve tabii ki ismini çok beğendim. Özellikle de karakterlerin birbirlerine dan diye verdikleri cevaplar kahkaha attırdı. Hayata geçirmeye karar verdiğim bir iletişim biçimi oldu benim için.
İşte Böyle OlduNatalia Ginzburg · Can Yayınları · 2022822 okunma
En güzel aşk hikayesi olarak değerlendirilen Cemile okuyanları birçok açıdan ikiye bölmüş durumda. Ben de bu aşk hikayesinden çok etkilenmeyenlerin tarafındayım. Daha doğrusu çok daha güzellerini okudum, bu yüzden bence en güzeli değil. Ancak konu ve anlatımı birbirinden ayırmam gerek. Anlatım Cengiz Aytmatov kalemi. Bence tartışmaya kapalı. Sadece kendi açımdan Toprak Ana'dan sonra okumuş olma talihsizliği yaşıyorum. Konuda eleştirilecek çok şey var. Açıkçası sonlarda Cemile'nin eşi Sadık'ın kadınlarla ilgili sarf ettiği bir cümleyi okuyana kadar Sadık için üzülüyordum. 'Altın saçlı bir kadın bile en aşağı bir erkekten daha aşağıdır.' diyor. Buradan sonra Cemile iyi ki kendi yoluna gitmiş diyorum.
Kitabı bitirince aşşırı güzel bir kadın olmadığım için Allah'a şükrettim. Seri olduğunu ve yanlış kitaptan başladığımı kitabın ortalarına doğru farkettim. Bu kitapla ilgili her şeyi biraz abartılı ve zorlama buldum: Kadın aşırı- aşırı- aşırı güzel. Ama nasıl güzel, yani girdiği her ama her ortamda ne kadar insan varsa hepsi, dağlar, taşlar, uçan kuşlar hemen o saniyede kadına aşık oluyor, asılıyor, çok beğeniyor, tutuluyor. Herkes mi yani, evet herkes. Yıllarca görüşülmeyen, doğru dürüst tanımadığın Selda bir telefonunla işi gücü bırakıp geliyor seni kurtarmaya, hiç inandırıcı değil. İntikam desen böyle intikam mı olur? Beni de bitirecekse intikam değildir o. Başka bir yol düşünebilirdi intikam almak için. Güya bu başına gelenler hep çok güzel olduğu içinmiş. Kadın resmen belalara balıklama atlamış. Ayfer Tunç okumaya yanlış bir yerden başladım sanırım, devamı da gelmez yüksek ihtimal.