Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ateisteler ile teistler temelde birbirinden farksızdır: Biri tanrının varlığını kanıtlayamaz, diğeri olmadığını. Ikisi de bağnaz bir inanç ile hareket eder. Argüman olarak ya safsata önermeler sunarlar ya da hipotez ve varsayım üzerinden ilerler, teori dahi koyamazlar ortaya. Bilakis teori koyacak duruma ulaşılırsa birgün, metod bir varsayım üzerine kurulu olacaktır. Varsayım bize ne kadar gerçek verebilir? Gerçek nedir? Gerçeğe en gerçekçi nasıl varılabilir? Insanlık olarak bilgi konusunda bu kadar zavallı durumdayken bu kadar peşin hükümlü olmak neden? Neye dayanarak varoluş neye dayanarak yaradılış? Bir inanç mı? Ben inanmak istemiyorum, bilmek istiyorum. Iste tam bu sebepten Agnostiğim. Ne bir tanrının varlığına delil görebiliyorum ne de yok olduğuna. //
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Reklam
V’eda Gerçekliğin içinde veya hayalimde bile değilken neredeyim ben? Ne aradığıma dair herhangi bir fikrim yok. Belki de böylesi iyidir derken o kadar uzaklara düşüyorum ki kendimi labirentin en başında buluyorum. İşte öylesine uzak yaşadığım duruma, öylesine uzak şeylere karşı bir ilgi uyanıyor içimde. Dikkatlice sokulup kulak kabartıyorum. Koyu