Bu kitabı okuma sebebim kapağı oldu. Down Sendromlu bir çocuğun annesine yazdığı bir mektuptan oluşuyor kitabın kapağı. “Çiçekleri dışardan topladım, sana hediye aldım. Senin elini öpüyorum, iyi gününüz kutlu olsun anneler” diyor oğlu Erel. Şimdiki genetik testlerin yapılamadığı bir dönemde, Erel doğup birkaç aylık olduktan sonra Down’lu olduğu teşhisi konuyor. İyi ki Elçin hanım gibi bilinçli ve sevgi dolu bir insanın oğlu olarak doğmuş, işini bırakıp, diğer 2 çocuğundan “artık siz benim annem-babamsınız, ben ise yalnızca Erel’in annesiyim, bana yardımcı olun” diyerek izin isteyerek tüm yaşam enerjisini Erel’e harcayan bir anne... Çok severek ve sımsıcak duygularla okudum Erel’in büyüyüşünü, sevgiyle sarmalanışını ve sevginin karşısında hiçbir engelin duramadığını. Elçin hanımın en güzel sözleri şu şekilde kazınıyor beynime; “Onlar gerçek mücevherler, yalnızca üstleri biraz tozlanmış. Kötü düşünmeyi, laf dolandırmayı, kendi çıkarlarını korumayı bilmeyen dünyanın kanatsız melekleri.” Öyle doğru ki… Mutlaka okuyun…