Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
500
500.gün... Evet sevgili 500 gün oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Daha geçen ayrılmıştık ve de ben bisikleti yokuşa sürüyordum, daha geçen ayrılmıştık bir durak önce inip Kız Kulesinin arkasındaki Galata Kulesini izliyordum, daha geçen ayrılmıştık ansızın senden bir mesaj gelmişti bana, daha geçen gün bahçeden odaya çıkıp anlayabilmen
Reklam
Elveda Değil Veda
sen bana geldikten sonra neler değişti hayatımda biliyor musun; vişne reçeli kahvaltıda vazgeçilmezim oldu, bitkilerden en çok kaktüsü severdim ama fesleğeni daha çok sevmeye başladım, en sevdiğim burç koç burcu oldu, beyaz ayakkabıyı zaten çok sevdiğimi biliyorsun, uyurken asla çorap giyemem demiştim ama uyurken çorap giymeye bile razı geldim ben
ZAMANA YENİLDİK BİZ
Zaman seninle Güzelleşti ama Sende beni Elinde olmayan Sebeplerden dolayı Bırakıp gidiyorsun Bende istemezdim Böyle olmasını
*söz verdim'lerin, 'o an için öyle demiştim'lere... 'seni hep seveceğim'lerin, 'artık eskisi gibi hissetmiyorum'lara... 'bırakmam seni, ben herkes olmayacağım'ların, 'olmuyor inan, çok uğraştık ama olmuyor'lara dönüştüğünü gördüm. kelimeler meğer ömürlükmüş. onu da tükettiği diğer her şey gibi, tüketiyormuş insanlar... meğer sonsuz olan hiçbir şey yokmuş. kim ne kadar çok kelimeye inanırsa, o kadar çok mutsuz oluyormuş.
bundan çok sonrası gelecek. gözümü zorlu bir kış gününe açacağım belki. üşüyüp ellerimi ısıtmaya çalışacağım. hatta seveceğim ellerimi, onlar da sadece üşüyecekler. ayaklarım durmayı öğrenmiş olacak. her şey ya da ben daha iyi olacağım demiyorum. ama rol yapmayacağım. üzüldüysem ağlamam gerekecek. yanımda biri olsa da ağlayacağım. sevgi konusunda
Reklam
Artık her şeyden çok yabancıyım, her şey daha çok yabancı. Yaptığım hataların telafisi yok. Girdiğim sokakların çıkışı yok. Her deneyimimde daha ağır gelecek biliyorum. Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını da. Korkuyordum ve başıma geldi, şimdi yaptıklarımın cefasını çekmekten başka çarem yok. Kendimle bile ilk kez yüzyüze gelmişti sayende. Sahi ben ne zaman böyle oldum? Ne zamandan beri bu kadar kendim oldum? Ya da bunlardan hangisi benim? İnsanlara gösterdiğim kişiyle sana gösterdiğim aynı kişi mi? Artık umursadığım o kadar az şey var ki... Ama keşke hiç tanımasaydım seni. Yine hayatıma devam ederdim dümdüz. Belki bu kadar güzel hisler yaşayıp bu kadar mutlu olmazdım ama; en azından şuanki kadar üzülmez ve kaybedecek bişeyim de olmazdı. Tabi her ne olursa olsun sonuçta seni tanıdım ve hata yapan benim. Bu yüzden özür dilerim ve seni hayatımın sonuna kadar seveceğime söz veriyorum. Ne kadar büyürsem büyüyeyim, ne kadar kötüleşirsem kötüleşeyim senin adını duyar duymaz pamuk gibi olacağım. Seni hep herkesten çok seveceğim. Söz veriyorum seni hiç silmeyeceğim, ne yaparsan yap hep benimle kal, "bugünden önceki her gün için" teşekkür ederim iyi ki varsın :)
Geceye dökülen mürekkep;
O benim için dinlendiğim bir durak gibiydi, onunla konuştukça dünyadan uzaklaşıyor gibiydim ve bana mutlu hissettiriyordu; Sadece onun yanında dokunulmaz bir kız çocuğuydum.Ben değil içimdeki çocuk biliyordu, ruhunun gidişatını.Bunu yazarken yazılarıma bile ekliyordum.Gidicekti biliyordum ama sonsuza denk gideceğini bilmiyordum, gerçekten bir gün
-Ne kadar seviyorsun? -Ne kadar eminsin bu sevgiden? -Onun için en sevdiğin şeylerden bile vazgeçer misin? -Peki farklı bir amacın olmadan sadece sarılmak ve onu hissetmek için kilometrelerce uzağa gider misin? Birine sevdiğinizi söylemeden önce bence kendinize şu soruları sormalısınız. Çünkü sevgi kavramı çok basitleşti, herkes önüne gelene
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.