Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bana alış," demeyeceğim. Nasıl olsa alışacaksın bir gün. Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin, o zaman en güzeli görecek bende. Alışkanlığınla, sevginle yeni bir ben yaratacaksın benden. İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum. Ömrümde kimse bana sevilmenin gerekliliğini öğretemedi. Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım. Bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım, diyordum. Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum. Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim senin sevginle değerleniyor, ayrı bir anlam kazanıyor. Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım. Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştan başa bir sen görecekler içimde.
Eskidendi çok eskiden..
Eskiden burda ne güzel twitler okur keyiflenirdim şimdi saçma sapan bi işe yaramayan ve 15 dk kafadan hesap yapıp çözemeyince kapattığım matematik soruları, cinsel taciz, cinayet vb. Haberler.. her şeyin eskisi güzel olması tedavülden kalkmadıkça her gün biraz daha eksileceğiz
Reklam
Özür dilerim... herşey için
Özür dilerim size bir şey sorabilir miyim? Hayat neden bu kadar zalim? İnsanlar, insanlar neden bu kadar zalim? Yaşamak neden bu kadar zor ve bu kadar güzel ve vazgeçilmez? Peki, insanların birbirlerini anlamamak için bu büyük çabası neden? Karım... Karım bana çok kızıyor, ona istediği gibi bir hayat sunamadığım için. İstediği gibi bir adam
23*11
Sanırım senin adın aşk olmalı sevgilim Kölesi de olurum ben bu tek kelimenin Ağlatmadı mı hayat sanki ikimizi de Şimdi biraz mutluluk Tanrımızdan hediye Aşk senin adın.♥️🌘
Dizi | Son Yaz
"Ben kendimi hiç tanıyamıyorum artık." "Tanıyamıyor musun? Ben sana hatırlatayım o zaman birtanem kendini. Sen bana güldürmeyi öğretensin. Ben ağlarken bana gülmeyi öğretensin. Sen benim kızgın karetecimsin. İki dirhem bir çekirdek kızgın karetecim. Peşimden hiç ayrılmayan mahçup dedektifimsin Yağmur. 𝓢𝓮𝓷 𝓰𝓾𝓷𝓮𝓼 𝓬𝓲𝓬𝓮𝓰𝓲𝓼𝓲𝓷. Anımsadın mı şimdi kendini biraz?" "Niye bıraktın beni?" "Haşa. Seni bırakmak senden vazgeçmek ne kelime? Ben kendimden geçmişim. Senden değil. Seni nasıl bırakırım? Kinim, öfkem, nefretim sana bulaşmasın istedim." "Ben artık güzel şeyleri hatırlayamıyorum. Çünkü orada hep annem var." "Benim kadersiz 𝓰𝓾𝓷𝓮𝓼 𝓬𝓲𝓬𝓮𝓰𝓲𝓶... Ben senin hayatına devam ettiğinin fikrine sarılıp uyuyorum her gece."
Yaşayan Manzaralar
Küçük bir tekne denizde, suların üzerinde gidip gitmediğini belli etmeden kendini gösteriyordu. Belki bir tek ben farkediyorum onun varlığını. Kimilerine göre bir hiç de olabilir onun deniz üzerine kondurulmuşluğu. Şu anda bir resim çizmek istesem, denizi çizerdim belki de. Rengi biraz yeşile çalan denizi. O tabloyu siz de çizebildiniz mi şimdi?
Reklam
Şen Bilim
Bu boğucu, iç karartia havanın, yaşamın avuntusu çiydir. Şair, kendinin ar- dındadır, kendine varamamanın, kendine yalan söylemek zo runda oluşunun acısıyla, kendinin, kendisiyle aradığı hakikatin ardındadır. Hakikatin ardında, onunla sevişmek, onunla evlen- mek için. Ulaşamayacağını bile bile arayan: Delidir şair. Işıltılı. parlak, renkli
Issızkılık V
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil
Hakîkat Makamı
Erenlere vardım: Çok sevdim sizi dedim; Hani ya ispâtı dediler... Aşkın ateşine yandım dedim; Dumanın çok hani nerde külün dediler... Dertlendim derman istedim; Allah derdini artırsın dediler...
Sana Bir Tanrı Getirdim
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri
Reklam
Deprem Çocukları
“Şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.” Hayat bir anda karanlıkta bırakıverdi onları, bir anda… Gözlerindeki çaresizlik ve belki de kimsesizlik o kadar yürek yakıcı ki anlatılmaz, anlatılamaz. Dün koşturduğu sokaklar gecenin karanlığına gömüldü ve sabahlara kimsesizlikle uyandılar. Bazıları ise uyanamadı… Bir günlük kabul ettiler acılarını, hakkın takdirini bağırlarına basıp hiçbir şey olmamış gibi. Oyunlar oynadılar harabelerin manzarasında. Yağ yağmur yağ! Deprem gecesi yıkadığın acıların izi geçer mi sanıyorsun? Çocukların gözyaşları senden kudretli ki ağlamazlar. Sele kapılmasın kimse diye gülerler acılara. Şimdi minnacık gözleri suların dolduğu yardım çadırlarının aralığında, güneşin doğuşunu izlerler yeni günün umuduyla. Her gelen ya da gelmesi istenen yardımın umuduyla… Ve sen! Sıcak evinde sıcak yemeğini yerken, rahat yatağında sevdiklerinle uyurken vicdanın nasıl sızlamaz deprem çocukları şefkate açken… Görmek istemiyorsun, duymuyorsun söyle der mi kalp ben böyle iyiyim? Bu duygusuz dünyanın duygusuz düzeninde yüreğim; onlar kadar enkaz, kimsesiz, çaresiz… Deprem çocuğu aslında der ki; Açlıktan, evsizlikten değil korkum, sarılırsan kaybettiklerimi hatırlar ağlarım. Yine de sarıl biraz güler gibiyim, gelmez uykum. Bense şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.
Adil Güneş
Adil Güneş
Eksik bir yüz Tükenmez kalemin maviliğinde Tek gözler Yarım burunlar Biraz dudak Hangi kadınlar bunlar Hiç görmediğim Birbirine benzer Ben miyim? Belki. Tükenmez kalemin izlerinden de gidilir mi? Emre idi, İlk o başlattı İri gözlerin altında Yarım kalan kadın yüzlerini İlkokuldaydık daha Üstelik şu meşhur çizgi kadınlar da yoktu Şimdi arayıp bulsam Hadi biz de tükenmez biraz kadın yüzü basalım çizelim her yere diye Dali bıyıklarıyla güler Herkesin beklentisini boşa çıkarmış Bu kadına.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.