Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa kısacık anlarda. Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla. (Ustam ve Ben )
Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Dışarıda cıvıltılı bir ilkyaz güneşi, tazelenen ve yeniden doğan dünyanın yeşillikleri üstüne, işveli bir salıntıyla sıcacık altın tozları serpiştiriyor. Ben, senin için ey kari, bir roman yazıyorum. Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir. Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm. Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok. Tamam mı? Yoo, tamam değil, çünkü fikrimi yeniden değiştiriyorum, zil çalıyor ve Ali, yani kardeşim geliyor. Karşımdaki koltuğa oturuyor, bir yandan da önümdeki kağıtlarla daktilo makinesine şöyle bir göz atıyor. - Ne yapıyorsun? - Roman yazıyorum. Haksız yere azarlanmış bir çocuk gibi, bir an irkilerek anlamadan bakıyor yüzüme. - Niye? dört mevsim sonbahar/ahmet altan
Reklam
"İsimlerin hayatı tamamlandığına dair taşıdığım sarsılmaz inançla, hayat hakkı ihlâl edilmiş bir aşk olmasın benimki diye, onun ismini merak ettim. Bilmeyişimle merak ettim ben. İsmi koyulmuş fakat henüz sebepler âleminden mümkünler âlemine düşmemiş olanların arasından düşsün benim hakikatime diye, başka bir şeyi değil, onun ismini merak ettim. Bir ismi olmalıydı. Ve ben o ismi mutlaka hatırlıyor olmalıydım, bütün ruhların bir araya toplandığı ezel meclisinde onun ismi benim kulağıma fısıldanmış olmalıydı...." İSİMLE ATEŞ ARASINDA - NAZAN BEKİROĞLU
Ne güzel cahildik, Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek
Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin..
halksız şehirler değil kris, şehirsiz halklar çok halklar, çok şehirsizler, çok moral bozucu son günlerde çok kelimesini çok kullanıyorum her yıl yeni modelleri çıkıyor melankolinin içimden bir ses gelmiyor, hayır bazen geliyor içimden bir ses, sesin dışarıdan geldiğini söylüyor -iki saray odası alana bir saray odası bedava o montu almam iyi
Reklam
Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin... Alırız abdestimizi Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde Özleriz adam gibi... Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben... Ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, Dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım... Ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, Yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim... Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim...
Yanı başımdan geçip gitti uzak bir yere Ne varsa aktı gitti Peşinden sürüklenmeyen bir ben kaldım geride. Ve Sesini de duymadım uzun zamandır Gözlerim neredeyse silecek onu Görsem yabancı sayarım belkide Bu benim suçum değil Tam da o kadar gitti benden. Alıştım diyorum O sol yanımda acıyan bir şeyler olmasa Her şey bitecek Olmuyor. Ve sonra her şeyi başa alıyorum. Ama ekim daha Ve önümüz kış Bahara bir ton sene var Gelir bu defa belki... HiraiZerdüş
"Ben, benim ve kendi beğenilerimi insanların bağlaşık yargılarına tabi kılmayacağım. İnsanların çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyor ya da hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için dünyada hiçbir neden yok." Jack London
Baba; anneme iyi bak olur mu? Benden sana evlat vasiyetidir Baba; anneme iyi bak! Akşam büyük bir heyecanla televizyon izlerken sen Şöyle gözünün ucuyla bir kez anneme bak Yaşanmışlıklarını göreceksin o çocuksu bakışlarında Yaşattıklarını yaşatamadıklarını Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında Akşamları geç geldiğinde boğazına
Reklam
O iri gözler için de o ne ırmaklar öyle bakma ne olur Dinsiz ve imansız bir kafir tokluğu için de öldürme beni Ben yerler yüzüne sahip biri değilim ki fimeyra gökler aleminin nimetlerinden yedirme bana Borçlandırma öyle Bırak aksın su yolunda Rüzgar inine çomak sokma Sen bilmez misin Gözlerine iman edersem biterim Ne cennet payım olur Nede cehennem kabul eder cesedimi... HiraiZerdüş
Bir okur Cehennem - Dan Brown'ı yorumlamamı istemişti.=) Ben daha önce Dan Brown okumamıştım.Pek ilgimi çekmez bu tarz kitaplar ama bu kitaba bir bakayım dedim.Beğenmezsem bırakacaktım.Ama oyle sardı ki bir günde bitti ^_^ Baştan itibaren İstanbul'da geçen sahneleri bekledim , sonlara doğru geldi.Ve kitap orada bitti sayılır. Kitaplar için uzun yorumlar yapmam genelde.Onemli olan özü sonuçta. Diyeceğim o ki , fazla değil o kitaba o para.Bence alın okuyun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.