Sevilmemiş bir kadını kıyafetinden anlardınız, dolgulu sutyenden taşan dekoltesi bağırırdı "Sevilmeye değerim, bak bana, belki seversin" diye. Daracık, kısacık eteğin içindeki o sıkışmışlığı, köşeye sıkışmış birinin ilgiye açığının kanıtıydı. Yaptığı abartılı makyajla, üzerinde zor tutunduğu o topuklu ayakkabılarıyla ve bir insan eline yakışmayacak uzunlukta ya da renkteki o tırnaklarıyla "Yardım edin bana, lütfen sevin beni!" diye bağırırdı aslında...
(Azra Kohen)