Hobbit benim için orta dünyaya girdigim ilk kitap ve betimlemeler olsun maceralar cinler elfler orglar olsun hepsiyle harika bir kitap olmuş ve yüzüklerin efendisinide okuyacagım en kısa zamanda
HobbitJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 201914bin okunma
Bugune kadar Türk yazarlardan beni kendine çeken fantastik kurgu olmamıştı. Beni takip edenler sadece yabanci yazar okudugumu bilir. Bu yüzden okurken çok heyecanliydim ve beklentim de çok büyüktü. Beklentimin karşılığını fazlasıyla aldığımı düşünüyorum.
Hikaye Alfin halkının yasadigi Elemental Diyarında geçiyor. Bundan 100 yıl önce insan
Duygusal bir arayış içinde olan için yarım bırakılacak bir kitaptır. Siyaset ve tarihe dair bir merak yoksa bulaşmayın. Kitabın adına bakıp da önyargı da duymayın mevzunun cinlerle bir alakası da yok. Puşkin’in şiirinden geliyor.
Çok geniş bir alana dağıldığından neyden bahsedeceğimi de şaşırıyorum açıkcası. Toprak reformu arefesini ele alıp
Karanlık Cevher serisinin ilk kitabı, ağır fantastik bir kitap değil fakat konusu oldukça güzel ve ilgi çekici. Seve seve okudum, okuması oldukça zevkli bir kitap oldu benim için.
Kitabımızın konusu ise; Oxford Üniversitesi'nde eğitim gören küçük kızımız Lyra Belacqua, amcası Lord Asriel'in okuluna yaptığı ziyaretle hayatı değişime uğramıştır. Lord Asriel, başka bir evrenden dünyaya gelen gizemli Toz'un peşine düşmüş, araştırmalar yapmıştır. Toz'u kullanarak diğer evrene gitmeyi planlamaktadır. Fakat Toz'un gizemini çözmek isteyen sadece o değildir. Toz'un çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkisini araştıran Bayan Coulter, Lyra'yı yanına alarak ona daha önce görmediği bir şefkat gösterir. Bu esnada Hamhumlar denilen bir çete tarafından Lyra'nın en yakın arkadaşı Roger kaçırılmıştır. Bunun üzerine Lyra, arkadaşını kurtarmak üzere Kuzeye doğru macera dolu bir yolculuğa çıkar.
Ayrıca şunu da ekleyeyim kitapta her insanın bir cini var. Bu cinler çeşitli hayvanların formlarına girebilmekte aynı zamanda insanlar ve cinler birbirlerine bağlılar bir insan öldüğünde cini de ölüyor, bir cin öldüğünde bağlı olduğu insanda ölüyor. Cinler insanlardan çok fazla uzağa da gidemiyor, sürekli yan yana olmak zorundalar. Son olarak da cinler, çocukların ergenlik dönemlerine kadar değişik hayvan formlarına girebiliyor, ergenlik dönemlerinden sonra cinler kendilerine kalıcı bir form seçmek zorundalar.
Eğlenceli ve okuması zevkli bir kitap, fantastik kitap okumak isteyenlere tavsiye edebilirim. İyi okumalar.
Altın PusulaPhilip Pullman · İthaki Yayınları · 2020368 okunma
Yıllardır mahallede dikkat çekmeden ayakta duran boş konak, birdenbire mahallelinin ilgisini çekmeye başlıyor. Mahallenin gençlerinden birkaçı cesaretlerini toplayıp konağa girince öyle şeylere şahit oluyorlar ki, içlerinden biri iflah olmaz hale geliyor. Oğluna şifa arayan gencin annesi bir gün iyileştirici Faruk'a denk geliyor. Faruk çocuğu iyileştirmekle kalmıyor, konağa da giriyor. Ve orada Peri Palas'ın sahibi hayalet Mümtaz Bey ve eşi Perihan Hanım ile tanışıyor. Faruk, Mümtaz Bey'in kıyamete kadar 'acayiplere' açtığı, geceleri Peri Palas'a dönüşen harabe konakta kalmak isteyince kendisini cinler, karabasanlar, gulyabaniler, alkarısı, kana susamış obur paşa ve daha bir çok acayip ile karşı karşıya buluyor. Allah'ın ona doğuştan verdiği bir lütuf ile iki alem arasında köprü görevi gören Faruk, üstlendiği misyonla birçok tehlikeli olaylarla karşılaşıyor.
Oldum olası eski (özellikle ahşap) konaklara karşı bir merakım var. İlkokulda, Balya'da iken, bahçesi mis gibi kokan sümbüllerle bezeli bir terk edilmiş konakla başlamıştı bu merakım.Orada kimler yaşamış, neden terk etmişler, sonra niye kimse oturmamış... Bir sürü hikaye yazardım bu sorularıma cevap olarak kafamda. O gün bugündür her gittiğim yerdeki eski konakları kazırım hafızama. Yazar Ömer Faruk Yazıcı'yı okuduğum bu güzel kitabıyla tanıdım. Kalemini de, kullandığı sade ve akıcı dili de çok sevdim. Ayrıca Instagram profilindeki çizimlerden bazılarına kitaptaki karakterlerden aşina olmak çok hoş bir detay oldu benim için Velhasıl Peri Palas'ı çok sevdim. Acaba 'Devamı gelir mi?', 'Faruk'la yeni maceralar devam eder mi?', diye yeni beklentilere de girmedim değil
Peri PalasÖmer Faruk Yazıcı · Ketebe Yayınları · 202094 okunma
Benim okumuş olduğum bu kitap, ( Be Yayınları'ndan -449 sayfa ) olup,altı bölümden oluşuyor.
Her zaman insanoğlunun merakını cezbetmiş ve halen de gizemini koruyan bir konu.
Cinler,Cinlerin varlığı,Hususi halleri,Cinlerin Peygamber'imizle ve insanlarla olan diyalogları ve son bölümde de Şeytan konusu gerek ayet ve hadisler ışığında anlatılıyor.
Bazı bölümlerin anlaşılması açısından ( o bölüm ) birkaç kez okumayı gerektirse de tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Cinlerin EsrarıMevlana İmam-ı Şibli · Saray Yayın Dağıtım · 200999 okunma
Bilmediğim bir şehirde
Kendimi arar gibi seni arıyorum
Nereye bakmam gerek bilmiyorum
Sen ki hiçkimsenin ayak basmadığı
Dört tarafı sırlarla kaplı
Henüz keşfedemediğim adamsın
Hangi ağaçlar yetişir toprağında
Hangi kuşlar ötüşür dallarında
Bulutlar hep ağlar mı üstünde
Kaç fırtınaya tanık oldun
Kimler vurdu kıyılarına
Kimler yaşıyor içinde
Cinler mi yoksa periler mi
Benim gibilere yer var mıdır oralarda
Bilmek isterdim
Kimlere vatan oldun
Kimlere çiçek açtın
Kimleri yaşattın içinde
Bildiğim tek şey sesin
Ama bilmek isterdim
Sesinden başka şeyleri de