"Tan yeri pırıl pırıl parlar, önce dağların dorukları altın yaldızlar içinde kalır, sonra bozkırların hafif rüzgârı koyu mavi bir dalga gibi yüzümüze çarpardı. O yazın şafakları aslında bizim aşkımızdı. Hergün pırıl pırıl yeniden doğan aşkımızın şafakları. Birlikte yürürken gözümüzde bütün dünya değişirdi ve biz bir masal âleminde yüzerdik."