Bence bu kitap, okunması gereken bir kitap.
Kesinlikle: “Varoluş hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!”
Son derece sade, hafif, akıcı ve anlaşılır bir dille genel felsefi bilgiler veren çok eğlenceli bir felsefeye giriş kitabıdır kendisi. Yazarın kendisinin de yaklaşım biçiminden dolayı eğlenceli ve esprili bir kitap. Çok ilginç bir şey var o da yazarın Türk okuyuculara teşekkür edip, ingilizce versiyonundan daha fazla rağbet edildiğini söylemesi oldu. :) Benim kitabımın baskısı 46. baskı! Fazla iyi değil mi sizce de bir felsefe kitabının ülkemizde bu kadar basılıp satılması. ^^ Oldukça şaşırtıcı ve çok değerli
Yazar Nigel Warburton; felsefenin karmaşık, anlaşılmaz, sıkıcı konular içerdiğine dair ön yargıya meydan okuyor. Tek tip düşünmenin yanıltıcı olabileceğini öğreniyor okuyucu. Kitap kronolojik bir sıraya göre dizilmiş 40 bölümden oluşuyor. Warburton, kırktan fazla büyük düşünürleri anlatmış. Sokrates, Aristoteles, Platon, Karl Marx, Jean Paul Sartre, Sıgmund Freud, Albert Camus, Friedrich Nietzsche. Bunlar sadece bazıları. Yunan felsefesinden, Ortaçağ felsefesine, oradan da modern felsefeye doğru ilerliyor. Filozofların belli konular hakkındaki düşüncelerini ve o düşünürlerin kısaca hayat hikayeleri anlatılıyor. Kesinlikle düşündüren, sorgulatan bir eser. Felsefe hakkında genel ve doyurucu bilgiler sunuyor bizlere. Tabii ki bu kitabı okuduğunuzda felsefeye dair ^^ her bilgiye hakim olmayacaksanız ama yeni başlayanlar ve fikir edinmek isteyenler için müthiş bir kitap olacaktır. Herkesin mutlaka okuması ve hatta çevresine tavsiye etmesi gereken bir kitap. Öneririm.
"Umarım hiçbir zaman gökyüzüne bakmaktan vazgeçmezsin, gök gürültülü zamanlarda bile. Gece her şeye biraz daha şahit galaksiler ve yıldızlar…
Umarım hiçbir zaman küçük ve güzel ayrıntıları kaçıracak kadar büyümezsin.
Unutma, güneş her zaman her hareketini izliyor, ay bütün sırlarını biliyor.
Unutma, en çok ağlarken yalnız olmadığını unutma..."
¨
¨
..Tanıtım bülteni bile yetiyor kitabı okumak için. (:
¨
¨
"...Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat Durma kendini hatırlat."
"Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
"Peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
"İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan."