Özentilik;
İnsanların genelde yanlış kıstaslar kullandıkları; kendileri için güç, başarı ve zenginlik arayıp başkalarında bunları gördüğünde hayranlık duydukları ve hayattaki gerçek değerleri azımsadıkları izlemine katılmaktan kendimi alamıyorum.
İnsanlar gerçekten çok garip. Aşık oldukları kişiyle birlikte olabilmek için can atmalarina rağmen, bu gerçeği bir türlü açık açık kabullenemiyorlar. Bazıları ise, hislerinin kabul görmemesi veya daha da kötüsü reddedilmekten korktukları için en küçük bir sevgi göstergesinde bulunmaktan dahi çekiniyorlar. İşte insanlar hakkında kafamı en çok kurcalayan şeylerden biri de bu ; yavaş yavaş ve içten içe ölüme suruklenseler bile sevdikleri kişiyle birlikte olabilmek için bilinçli bir çaba göstermekten de geri kalmıyorlar.
Bireylerde olduğu gibi toplumlarda aşağılık kompleksi kök salmış durumda.Gösteriş, bir insanın kültürel zayıflığını yansıtma halidir.Aynı yaşamlar,aynı mekanlar,aynı fotoğraflar kopyala yapıştır bir yaşam.Kafanı nereye çevirsen aynı insan müsveddelerini görüyorsun.Megaloman yapıda tek meziyeti hoyratlık olan vasıfsız cahiller ile çevrelendik.Gidin artık! İnsani değerleri temel almış berrak ve duru insanların arasında size yer yok. Influencer özentisi sahte hayatlar,sahte kişilikler ne katıyorsunuz bu yaşama?
Gelecek nesillere bırakacağınız tek kişisel özellik Narsizm olacaktır.Bir amaç uğruna geliyoruz bu yaşama hep kaygı dolu bir ömre müstahak olmak için değil.Küçük mutluluklar ve sevgi biriktirin sonsuzluğa ancak böyle erişebilirsiniz.Kainata sığmayacak tek vizyon kalbin derinliklerinde yatan doğuştan gelen İyiliğe yönelimli Fıtratımızdır.
(Bu arada bir çok cerrah fiziksel özellikleri değiştirebilir fakat DNA’ya müdahale edemez)
'İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir..'
Kitapta aşk sadece hormonlarının Nirvana’ya çıkardığı bir şey değil.Müspet bilimlere çok yaklaştığımız için dopamin,serotonin,oksitosin aynı anda yükselirse buna aşk diyoruz evet bu bir kokteyldir insanlara verdiği haz açısından ama aslında bu buz dağının sadece görünen yüzüdür.Hakikatin arayışı müspet bilimle değil ruhani bir yolculukla mümkündür. Schopenhauer bu kitapta Aşk’ı metafizik açıdan açıklamıştır.1800’lerin başında yazdığı bu kitabı biz bugün evrim felsefesi adı altıyla Sapiens gibi kitaplarla bir müspet bilim olarak değerlendiriyoruz.Adam o zaman da daha fizik bunu kanıtlamamışken metafizik adı altında açıklamıştır.Kısacası Vizyonu arşa koymuş bir kitap...