Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Berkay ÖRER

Berkay ÖRER
@berkayorer
Izmir
Tirebolu
12 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
onurlu ve yüce gönüllü olma peşinde koşan insanlar sadece bu tür şeyler talep etmezler, aynı zamanda kararlı bir şekilde varoluştan ziyade şeref peşine düşerek yaşamı değil de şerefli bir ölümü tercih ederler ve tüm bunları yaparak arkalarında bizzat kendilerine ait ölümsüz bir hatıra bırakırlar
Reklam
85 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kıbrıs Söylevleri
Kıbrıs SöylevleriIsokrates
7/10 · 10 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kıskançlıktan kaçınmak: "Başkasının mutlu olması seni rahatsız ediyorsa asla mutlu olamazsın."
En güzel iletişimi karakter sağlar. Emerson'un bir zamanlar söylediği gibi, "Ne olduğun kulağımda öylesine çınlıyor ki, ne dediğini duyamıyorum."
Reklam
Öncelikle "gösteriş bir insanın kültürel zayıflığını yansıtma halidir" demiş konfüçyüs.Fakat bir görünmeyende mevcut zihinsel,duygusal,kaliteli paylaşımlar gibi gösteriş vardır ki buna itirazım yok, yapılacaksa bunların gösterişi yapılsın.Bir de görünen maddi,başkalarının hayatını sahte yansıtma gösterişi vardır ki bu direkt olarak aptallığın göstergesidir.”Tüket, mutlu ol, sorgulama”sloganının ürünleridir bunlar, Instagram denilen mecrada bolca bulmak mümkündür bu zombileri.Düşünmek ve sorgulamak gibi eylemleri sevmez daha çok aynı yaşamlar,aynı pozlar,aynı mekanlar,Influencer özentisi profiller, ilgi görmek ve başkalarının takdiri beğenisini kazanmak gibi eylemler ile uğraşırlar.Rağbet de görür çünkü insan düşünmeden yaşayınca gayet kolay yaşar, mutlu yaşar, oto-pilota takar yani. Arthur Schopenhauer şöyle diyor; “Herkes kendinde eksik olanı sever.”
..dünyaya ve insan yüreğine ilişkin bütün öğretilerini unutmalarını, nerede olurlarsa olsunlar geçmişin bir yalan olduğunu, anıların dönüşü bulunmadığını, geçip giden hiçbir baharın yeniden ele geçirilemeyeceğini, aşkların en çılgınca ve en vazgeçilmez olanının ömrün sonundaki bir anlık gerçek olduğunu akıllarından çıkarmamalarını öğütlemeye başladı.
Sayfa 445Kitabı okudu
Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. o yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- kuşkularımız..
“Hiç şüphesiz kader, seni hastalıklarından kurtarmayı benden daha kolay yapacaktır. ama, senin histerik acılarını ikimizin ortak umutsuzluğuna dönüştürebilirsem bu işten kazançlı çıktığına sen de kendini inandırabileceksin" - Sigmund Freud
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.