... kendi araştırmalarım ve benden önce yapılan birçok araştırma mikrop teorisinin her şeyi açıklamadığını ve örneğin sütün pastörize edilmesinin besleyici değerinin büyük bir bölümünü yok ettiğini kanıtlamıştır.
Sayfa 33Kitabı yarım bıraktı
Dr. J. Stevenson ne kadar güzel belirtmiş: "Bir kişi kendini sağlığında incelemezse, hastalığında mutlaka inceleyecektir"
Sayfa 26Kitabı yarım bıraktı
Kısa bir süre önce, bir tıp kitabı karıştırırken Oliver Wendel Holmes'in günümüz koşullarına çok uyan şu sözleri gözüme ilişti. "Içtenlikle inanıyorum ki halen kullanılan bütün ilaçlar denizin dibini boylasa insanlar için çok iyi ama balıklara yazık olurdu."
Sayfa 13Kitabı yarım bıraktı
Acaba doktorlar, hastalarına salık verdikleri ilaçları kendileri kullanıyor mu? Genellikle hayır. Zamanının en seçkin doktorlarından Sir William Osler, bir gün Cannes'da bulunduğu bir sırada hasta-lanır. O bölgeden bir doktor, kendisine o dönemlerde her türlü has talığa çare kabul edilen civalı bir karışım verir. Hasta doktor ilacı alıp çöp sepetine atar ve şöyle der: "Insanla hayvan arasındaki en büyük fark belki de ilaç alma arzusudur. Genç doktor mesleğine bir hastalığa yirmi ilaç yazarak başlar, yaşlı doktor ise mesleğini yirmi hastalığa bir ilaç yazarak bitirir."
Itiraf edeyim ki ben de daha genç bir doktorken hastalarımın mi-desini "mucizevi" ilaçlarla doldururdum. Ancak, Macbeth gibi, ilaçları köpeklere atınca ne göreyim, köpekler bunları önce kokluyor ve ağızlarını bile sürmeden uzaklaşıyorlardı.
Sayfa 12Kitabı yarım bıraktı
Milattan yarım yüzyıl önce Publius Syrus şu akıllı gözlemde bulundu. "Kimi ilaçlar hastalıktan da beterdir."
Sayfa 12Kitabı yarım bıraktı
Ne yazık ki gazete ve radyo reklamlarından etkilenmiş ve durumlarından kaygı duyan hastalar, sağlığın kutular içinde eczanede sa- tıldığını düşünüyor. Bu insanlar sağlığın yalnızca doğanın kesin ve belirli kurallarına uymakla elde edilebileceğini ya hiç bilmiyor ya da unutuyorlar.
Örnekler sayısızdır. Hamilelikleri sırasında Thalidomide adli sa-kinleştiriciyi kullandıkları için çocukları kötürüm, kolsuz ve bacaksız doğan anneleri unutmak olası mı?
Niçin bu kadar kadın Thalidomide kullandı ve bu ilacı başka ha mile dostlarına da salık verdi? Çünkü bu ilaç hamilelik sırasında görülen ve tamamen doğal olan kimi ağrıları dindiriyordu. Doğa, tertemiz bir ortamda gelimesini sağlayabilmek amacıyla ciddi çabaalar harcar.
Çalışmaların, anne adayının vücudunun bu temizlik sürecini kolaylaştırmak için zehirlerin büyük bölümünü ciğer yoluyla öd biçiminde attığını kanıtladı. Işte bu temizlik hareketinin yan etkileri (kusma, yorgunluk, sinirlilik, hazımsızlık, başağrıları) hamileliğin belirtilerini oluşturur. Bir çok kadın bu rahatlıkları giderebilecek mucizevi bir ilaç olarak Thalidomite'e sarıldı. Hamileliklerinin ilk zamanlarındaki ağrılarını hafifletmek isteyen kadınların bu istekleri oldukça trajik sonuçlar doğurdu.
Eğer bir ilaç moda olmuşsa tehlike alanı daha da genişler. Buna sakinleştiricilerin moda olması çarpıcı bir örnektir.
Sayfa 8Kitabı yarım bıraktı
Tarih boyunca insanların ulaşabileceği en yüksek yaşam düzeyine ulaşmış A.B.D.'de bile gerçekten sağlıklı ve mutlu insan bulmak, samanlıkta iğne aramaktan zordur. Insanların fiziksel sağlamlıklarını ölçmede son derece geri teknikler kullanılmasına rağmen, son dünya savaşı sırasında bu ülke gençlerinin % 40'ı askerlik görevini yapamayacak derecede çürük bulunmuştur. Bu da gösteriyor ki dünyanın en zengin bu ülkesi, sağlık açısından en kötülerinden biridir.
Sayfa 7Kitabı yarım bıraktı
İlaçlar sayesinde sürdürülen yaşam, yaşamların en korkuncudur.
• Carl Linnacus (1707-1778)
Sayfa 7Kitabı yarım bıraktı
“Kimi ilaçlar hastalıktan da beterdir.”
