Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

B. Datka

B. Datka
@betidatka
Fenâ et, feda et ki bekâ bulasın
17 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
﴾22﴿ Yeryüzünde vuku bulan veya başınıza gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılı olmasın. Kuşkusuz bu Allah’a göre kolaydır. ﴾23﴿ Kaybettiklerinize üzülmeyesiniz ve O’nun size verdikleriyle şımarmayasınız diye (böyle yapmıştır). Allah kendini beğenen, böbürlenen hiç kimseyi sevmez. Hadid Suresi
Reklam
Biri şüpheli, diğeri şüphesiz iki şey arasında kalırsan şüphesiz tarafı al, öteki tarafı bırak. Mümkün olduğu kadar şüpheli şeylerden kaç... Herhangi bir şeyin şüpheli tarafı kalmasa dahi kalbin razı değilse yine alma, bekle. Zuhurata tabi ol. Bilhassa manevi emirle yasak olduğu bildirilen şeyi yapma, emre uy. Sanki o yapacağın şeyle hiç karşılaşmadın. Rabbına (CC) dön, rızkını ondan bekle. Eğer O’nun (CC) kapısına gitmek istemezsen seni hatırına bile getirmez. Hakk Teala (CC) seni unutmaz. Kafirlerin bile rızkını verir. Seni hiç unutur mu? Yeter ki, sen O’nun (CC) emirlerine uyasın. Gece gündüz O’nun (CC) yolunda gitmeye gayret et. Sen mümin, muvahhid gece gündüz O’nun (CC) kulluğuna bağlı olursan seni unutmaz ve rızkını bol bol gönderir...
Bülbülün çektiği, dili belâsıdır.” denilmiştir. Bu demektir ki, bülbülün o güzel nağmesi olmasa, kimse onu kafese sokmaz. Gerçekten hiçbir zaman kafeste karga beslendiği görülmemiştir. Osman Nuri Topbaş(KS)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
اِنَّ اَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ ف۪ى شُغُلٍ فَاكِهُونَۚ ﴿٥٥﴾ 55 - Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. هُمْ وَاَزْوَاجُهُمْ ف۪ى ظِلَالٍ عَلَى الْاَرَٓائِكِ مُتَّكِؤُ۫نَ ﴿٥٦﴾ 56 - Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. لَهُمْ ف۪يهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُمْ مَا يَدَّعُونَۚ ﴿٥٧﴾ 57 - Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَح۪يمٍ ﴿٥٨﴾ 58 - Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selâm" (vardır). Mealli Kur'an - 442
Ey kanaatsız hırslı ve iktisadsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan! Kat'iyyen bil ki: Kanaat, ticaretli bir şükrandır; hırs, hasaretli bir küfrandır. Ve iktisad, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır. İsraf ise, nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır. Eğer aklın varsa, kanaata alış ve rızaya çalış. Tahammül etmezsen "Yâ Sabûr" de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekki etme. Kimden kime şekva ettiğini bil, sus. Her halde şekva etmek istersen; nefsini Cenab-ı Hakk'a şekva et, çünki kusur ondadır. Tılsımlar - 74
Reklam
Ey insan-ı müştekî! Sen madum kalmadın, vücud nimetini giydin, hayatı tattın, camid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalalette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkeza... Ey nankör! Daha sen nerede hak kazanıyorsun ki, Cenab-ı Hakk'ın sana verdiği mahz-ı nimet olan vücud mertebelerine mukabil şükretmeyerek; imkânat ve ademiyat nev'inde ve senin eline geçmediği ve sen lâyık olmadığın yüksek nimetlerin sana verilmediğinden bâtıl bir hırsla Cenab-ı Hak'tan şekva ediyorsun ve küfran-ı nimet ediyorsun? Tılsımlar - 74
Her halinde sabra devam et. Kötü arzularına muhalif ol. İlahi emirlere boyun eğ. Kazaya razı ol. Bu halinden dolayı da Allah’tan iyilik um. Çünkü, Allah’ı Taala şöyle buyurdu: - “Sabredenlerin mükafatı bol verilecektir.”
r. Bununla beraber başkalarının hiçbir şeyine göz dikmemektedir. Başka bir şeye iltifat etmemektedir. Çünkü o baktığın ve arzu ettiğin şey üç kısma ayrılır. Birincisi, senin nasibin olmasıdır. İkincisi başkasının nasibi olma ihtimali. Üçüncüsü, ne senin ne de başkasınındır. İhtimal ki; Allah’ü Teala, onu bir tecrübe vasıtası olarak yaratmıştır... Baktığın şey her ne ise... Eğer o, sana nasip olmuşsa ihtirasa düşüp ardından koşsan da gelir koşmasan da. İstesen de gelir, istemesen de Bu hale göre, mutlaka onu elde etmek için çırpınman ve edebe uymayan bazı hareketler yapman sana yakışmaz.
Sabır “nefsi telâştan, dili şikâyetten, organları çirkin davranışlardan koruma, nimet haliyle mihnet hali arasında fark gözetmeyip her iki durumda sükûnetini muhafaza etme, Allah’tan başkasına şikâyette bulunmama” şeklinde de tarif edilmiştir.
Yâ Rab! Nasıl büyük bir sarayın kapısını çalan bir adam, açılmadığı vakit, o sarayın kapısını, diğer makbul bir zâtın sarayca menus sadâsıyla çalar, tâ ona açılsın. Öyle de, biçare ben dahi, Senin dergâh-ı rahmetini, mahbub abdin olan Üveysü’l-Karânî’nin nidâsıyla ve münâcâtıyla şöyle çalıyorum. O dergâhını ona açtığın gibi, rahmetinle bana da aç.
Reklam
143 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
599 günde okudu
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç
9.1/10 · 9bin okunma
Duanı aziz bir yolcuyu uğurlar gibi yap. Çünkü dua, Hakk (CC) katında sana yer hazırlar..
189 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Eyyühe’l-Veled
Eyyühe’l-Veledİmam Gazali
9.4/10 · 3.946 okunma
Mekkeli müşrikler için: Demek, muaraza-i bilhuruf mümkün değildi, muhaldi. Onun için muharebe-i bis-süyufa mecbur oldular. Sözler - Risale-i Nur
Adem'le Havva'nın cennette öncesiz sonrasızmışcasına mutlu bir hayatı yaşadıkları zaman gibiydi hayatımız Batının soluğu bize gelmeden önce
112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.