Betül

Betül
@betultok
Sıkı Okur
Ölüm takvim tanımaz, başın dik yaşa.
Her mayıs ayında; Istanbul'un fethinden, Ebû Eyyûb el-Ensâri'den, menkibelerden, hadislerden söz edenler; bütün bu gürültünün ardından soğukkanlı bir merakla bu tarihin geçtiği alana bakmayı pek akıl etmezler. Niyetleri de yok. İstanbul'un fethinin tarihi kalıntılarının yoğunlaştığı bu bölge sadece terk edilmişliğin değil, yıkıcılığın alanı olmuştur.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Bu şehirde 1950'lerden beri her açılan yol, her kurulan köprü, yığınla güzelliği, tarihi eseri de birlikte sürükleyip götüren bir "imar afeti" olmuştur.
Sayfa 153Kitabı okudu
Bizim toplumumuzun insanları çocuklara okul açıp hoca tayin etmekle, çocuk eğitimi sorununun çözüleceğine öteden beri inanagelmiştir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hangi şehrin böyle bir silüeti var ki? İstanbul'un dışı cihanı yakar, içi bizi. 50 senedir onu çirkinleştirmek için her şeyi yapıyoruz, gene de güzel...
Çünkü türküler esas halkın duygu ve melodilerini yansıtıyor. İçten ve özgün. Yapmacıklık yok. Türküler halkın çaresizliğinin, acılarının, duygularının bir aracı. Yapamadığı, baş edemediği, yenemediği zaman türkülere döküyor duygularını. Türkü, halk için bir nefes, bir çıkış yolu. Onunla ruhunu rahatlatıyor.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Reklam
3.483 öğeden 3.361 ile 3.375 arasındakiler gösteriliyor.