Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Beyza
Beyza
@beyzaank
Okumadığın gün karanlıktasın.
İngiliz dili & edebiyatı
371 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
2024 ün ilk kitap incelemesiyle karşınızdayım.Sayfa sayısından okumaya bir türlü cesaret edemediğim, yazarın yarı otobiyografik romanı olan Martin Eden'i sonunda okumanın gururunu yaşıyorum.Kitaptaki ana karakterlerimiz Ruth ve Martin Edendir.Martin Eden bir denizcidir ve yoksul bir gençtir.Ruth ise soylu ve entelektüel bir ailenin kızıdır.Martin ve Ruth da birbirlerini seviyorlar fakat bu iliskiye Ruth'un ailesi karşıdır.Martin sırf Ruth ve ailesine yakışır bir birey olmak için ve aşkı uğruna eğitimsiz genç bir işçiden başarılı ve rafine bir yazara dönüşme mücadelesi verir.Fakat Martin hedefine ulaştığında ise motivasyonunu ve heyecanını çoktan yitirmiş, trajik bir sona sürüklenmektedir artık...
Öncelikle şunu söylemek isterim ki kitap oldukça akıcı, açık anlaşılır bir dille yazılmış ve her sayfada altını çizecek yer buluyorsunuz.Konusuna gelecek olursak genel olarak Finlandiyanın çorak, köhne, savunmasız bir yerden, belirli kişilerin çabasıyla beyaz zambaklar ülkesine nasıl evrildiginden bahsediliyor .Ana başlıklar altında çeşitli konular anlatılmış.Mesela o zamanın adını duyurmuş insanların başarı hikayesi, devlet yönetimi, eğitim, ahlâk, spor, aile derken konu olarak yok yok.Günümüz Türkiyesine de bir vurgu var aslında.İnsan okudukça " Aa bizim şu an yaşadığımız şey aslında tam olarak da bu" diyor.İcinden çıkarılması gereken o kadar çok şey var ki...Her bir öğütün, bilginin altın değerinde olduğunu düşünüyorum.Atatürk'ün neden bu kitabın okullarda okutulmasını tavsiye ettiğini kitabı okuyunca daha iyi anladım.Okuyun pişman olmazsınız, bir de pratiğe dökersek bütün okuyanlar olarak tadından yenmez.
Spoiler İçerir!
Hayatımız zıtlıklardan ibarettir bu eser de tıpkı hayatımız gibi.Ve kitapta da bahsedildiği gibi "Bazen gerçekten mucizeler oluyor sanırım." Ana karakterlerimizden olan Joy, evlidir ve eşinin ihanetine uğrar.Eşi joyu, joyun kardeşi Stacey'le aldatmıştır.Ve kardeşi staceyin hamile olduğunu öğrenir.Buna dayanamayan Joy da bir bilet alarak farklı bir yerde yeni maceralara atılmak ister fakat bindiği uçakta kaza meydana gelir ve Joy ağır yaralanır ama joy aslında başka bir evrende yeni insanlarla tanışmıştır ve onlarla bir aradadır.Bobby ve babası daniel...Bu baba da eşini kaybetmiştir ve oğluyla bir kulübede yaşayan iki insandır. Joy da komadan çıktıktan sonra hep bu insanlar ile beraber olduğunu iddia eder.Tabi pek kimseyi inandıramaz ama ipucuyla ve azmiyle gerçekten bu insanlarla tanıştığını ve o kulübede hep beraber nice güzel zamanlar geçirdiğini ispatlar ve bu insanlarla hayatına kaldığı yerden devam eder.Bu sıcacık ve mucizeler dolu hikaye sizin de içinizi ısıtacak.
" Hayatımızın sonuna kadar mucizelere inanacağız."
Okur Takip Önerileri
Çok uzun zaman önce yaşanan, maziye gömülmek üzere olan olayları açığa kavuşturmaya çalışan ve mücadeleyi hiçbir zaman elden bırakmayan bir gazeteci... Oğlunun büyüdüğünü göremeden onu kaybeden ve hayatında daha nice zorluklarla karşılaşan bir anne...İki ayrı hikayeyle başlıyor kitap ve sonra bu iki hikaye birleştirilerek ve diğer karakterin hayatlarıyla kitap devam ediyor.Kendimi karakterle bir arada hissettim hep, onlar ne hissediyorsa ben de aynılarını hissettim.Karakterlerin her birinden kendimizden bir şeyler bulabiliyoruz.Çünkü her bir karakter ayrı hayatlara ayrı dünyalara dokunuyor.Konu ayrı etkileyici, karakterler ayrı etkileyici.Sonu çok güzel ve duygusal bitti.Franz kafkanın da dediği gibi "Pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim." ben de bu kitap için.Sarah jio gerçekten yazar olmak için yaratılmış.Dili o kadar güzel ki ve aynı zaman da o kitapları o kadar akıcı ki...Bir başladı mı okumaya kitabı elinizden bırakmak gerçekten çok zor.
Ben aslında kişisel gelişim kitaplarını çok seven biri değilim.Ama bu kitap çok ilgimi çekti.Çünkü görsellerle birlikte yazarımız bahsettiği şeyleri betimlemişti.Görseller de oldukça güzel görsellerdi.Sanki resimlerin hepsini biri eliyle kitabın üstüne çizmiş gibiydi.Konusuna gelirsem çeşitli konular hakkında çeşitli bilgiler vardı.Ama bu konular daha çok başarı, motivasyon ve disiplin üzerineydi.Her bilgi ayrı bir değerleriydi benim için daha önceden bilmediğim şeyler öğrendim .İnsan hayatını, düzenini sorgulatan bir kitap olduğunu düşünüyorum.Ve eminim her sayfasında da not almak isteyeceğiniz bilgiler bulunacak.
Ah zeze...Hikayesiyle yeri geldi sevindirdi, yeri geldi hüzünlendirdi.Ailesinden yeteri kadar alamadığı sevgiyi hep dışarda arad.Önce düşmanlık beslediği daha sonradan ise en sevdiği dost olan o insanla tanışması ise zeze için en büyük şans oldu.Dostlukları kesinlikle herkesi kıskandıracak cinstendi.Kitapta sadece zezenin aradığı sevgiyi bulması konu edinmemişti aynı zamanda yoksulluğu da bir vurgu vardı.Ve o kadar güzel işlenmişti ki konular şahsen beni çok etkiledi keşke daha önceden okusaymışım dedirten bir kitap oldu.Kitabı okudukça zezede kendinizden bir şey bulacağınıza emin olabilirsiniz.Şimdiden iyi okumalar.
En sevdiğim şairlerden biri olan İbrahim Tenekeci yine beni hayâl kırıklığına uğratmadı."Üç köpük" adlı şiiri kısa ve öz bir şiirdi, diğer kitaplarında hissettiğim duyguyu bu kitapta da net bir şekilde hissettim.Şairimiz duygularını çok güzel ifade ediyor.Umarım diğer kitaplarında da hayal kırıklığına uğramam.Eğer hiç İbrahim Tenekeci okumadiysaniz herhangi bir şiiri için şans verebilirsiniz bu değerli şaire.Şimdiden iyi okumalar...
