Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza Nur Kılınç

144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Düşünmenin Alfabesi
Düşünmenin AlfabesiYasin Ramazan
8.3/10 · 284 okunma
Reklam
Beyza Nur Kılınç
@beyzanurklnc·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Kırk Kere Söyledim
Kırk Kere SöyledimZiya Selçuk
8.9/10 · 1.204 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşkı arayanlara öneriler
Geçmişi, dış görünüşü, zeka seviyesi, tutumları, ilgi alanları ve duygusal olgunluk düzeyi bakımından size benzeyen birisiyle ölüm sizi ayırana dek beraber olma ihtimaliniz çok daha yüksek. Tüm önemli özellikler bakımından size benzeyen kişilerin arasından, kişiliği sizinkini heyecan verici ve tatmin edici bir biçimde tamamlayan birisini seçin.
Sayfa 127
Bir babadan çocuğuna burnu, gözleri, hatta zekası kalıtım yoluyla geçebilir, ama ruhu asla. Her insan yeni bir ruh taşır kendisinde.
Reklam
Bak dostum, ben hayatımda iki kez sevdim, ama gerçekten sevdim. İkisinde de, bu ilişkinin hep böyle sürüp gideceğine, ancak ben ölünce son bulacağına kesinlikle inanmıştım.
"Çok haklısın Knulp. Her şey güzeldir kısaca, yeter ki uygun saati yakalayıp bakalım ona." "Evet. Ama benim daha başka şeyler de geçiyor kafamdan. Benim düşünceme göre, en güzel şey öyledir ki, bizde hazdan ayrı hüzün de, hatta korku da uyandırır."
Sık sık düşünürüm: En güzel, en sevimli şey, endamı yerinde şöyle sarı saçlı körpecik bir kızdır, derim. Ama doğru değildir bu, çünkü çok sık öyle olur ki, siyah saçlı bir kız neredeyse daha güzel görünür gözüme. Ve sonra, yine öyle olur ki, yükseklerde tam bir özgürlük içinde süzülen güzel bir kuş görür, en güzel en sevimli şey bu kuştur derim. Bir başka sefer de, diyelim kanatlarında göz göz kırmızı beneklerle bir kelebekten ya da her şeyin parıldadığı ama göz kamaştırmadığı, her şeyin öylesine şen ve masum göründüğü bir akşamüzeri gökyüzündeki bulutlara vurmuş güneş ışığından daha harikulade bir şey olamaz, diye geçiririm içimden.
Bilmediği şey değildi, biri kalkıp mutluluğuyla ya da erdemliliğiyle böbürlenip büyüklendi mi, bunun arkasında bir bit yeniği olurdu hep.
Başkalarının işine burnunu sokmaktan hoşlanmayan biriydi; insanları okuduklarından daha iyi, daha akıllı kimselere dönüştürmek gibi bir gereksinim duyduğu yoktu.
Reklam
Bak! Bana imreniyorsun, onun tuzu kuru diye geçiriyorsun içinden; çoluk çocuk yok başında, dert tasa diye bir şey bilmiyor diyorsun. Ama doğru değil bu, benim de bir çocuğum var, iki yaşında bir oğlan; yabancı kimseler alıp evlat edindi, babasını tanıyan yok çünkü, annesi ise loğusa yatağında gözlerini kapadı bu dünyaya. Oğlanın şimdi bulunduğu kenti bilmen gerekmez; ama ben biliyorum, oraya yolum düştü mü barındığı evin çevresinde kimselere görünmeden dolanıyor bazen de bahçe çitinin önünde durup bekliyorum; şansım yaver gitti de benim küçük adamı görebildim diyelim, elimi uzatıp onunla tokalaşamam, tutup öpemem onu, ayaküstü ıslıkla ona bir ezgi çalıp geçerim. - Evet, böyle işte dostum; şimdi hoşçakal! Çocukların olduğuna şükret!
Çocuklarına sevgiyle, güleryüzle davran. Böyle yapmakla yarı yarıya yedirip içirmiş olursun onları.
Sayfa 27 - Geçim derdi duyan bir babayaKitabı okudu
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.