Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barış Gülsevil

Barış Gülsevil
@bgulsevil
Mostar Mimarlık İşletme Sahibi, Tasarımcı , 2 Oğul babası ve ahiret yolcusu...
Suç her zaman suçtur! Çirkin duyguları yüceltmeye istediğiniz kadar çalışın, günah insanların gözünde utanç verici, iğrenç bir şey olmayı yine de sürdürecektir.
Reklam
Gerçekten de, okuduğum her sayfa çok uzun yıllardır tanıdık gibiydi bana. Yaşamıştım sanki orada anlatılanları. Bu tutkuları, bana böylesine beklenmedik biçimlerde sunulan bu yaşamı zaten biliyor gibiydim.
“Bir insan duyduğu her hissi, ruhundan kopup gelen her coşkuyu, hatta kardeşçe duyduğu acıma ve şefkat duygularını açıklamaya zorunlu mu?”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaten insanlar mutsuz olmadıkça başkalarının mutsuzluğunu anlayamıyor. O zaman duygular daha incelip güçleniyor.
"Ancak beni anlayan ulu gönüllü, ince ruhlu birisini sevebilirim; çünkü kendim de öyleyim…"
Reklam
Suç hiçbir zaman cezasız kalmaz ve doğruluk her zaman kazanır
Sayfa 179Kitabı okudu
Bir zamanlar Batı ülkelerine birer eyalet gözüyle bakan, karaların ve denizlerin hâkimi Türk, ezelden beri sâf ve büyük tefekkür kafaları yetiştirmemek yüzünden, ne Doğuyu, ne de Batıyı köklerine kadar müşahede edebilmiş; derken Batının birdenbire fışkırdığı müspet bilgiler umacısı karşısında küçük dilini yutmuş; ve o yutuş, bu yutuş, ruhu ve kolları bağlı, bugüne kadar gelmiştir.
Vahşi dünyanın bir sabrı vardır. Yorulmak, bıkmak nedir bilmeyen bir sabır. Avının peşini bırakmayan bir sabır. Hayatın kendisi gibi ısrarlı, dirençli bir sabır. Örümceği saatler ve saatler boyu ağında kimıldamadan tutan işte bu sabırdır.
Ormanın ta derinlerinden bir çağrı duyuluyordu. Bu çağrıyı, bu esrarlı bir şekilde heyecan veren, kendini büyüleyen çağrıyı duyduğu her sefer, ateşe ve onu çevreleyen ezilmiş topraklara arkasını dönmek, ormana dalmak, gitmek, gitmek istiyordu.
Ya efendilik edecekti, ya kölelik. Merhamet ise sadece güçsüzlük belirtisiydi.
Reklam
Netice şudur ki, bugün Batı dünyası, haksızlığını, hak diye gösteren hünerli bir gözbağcı, Doğu âlemi de bu gözbağcıya mahkûm ve ana hazinesinin anahtarını, ceketinin astarında kaybetmiş bir sarsaktan başka bir şey değil... Sarsak : Herhangi bir hastalıktan dolayı ya da yaşlılık nedeniyle güçsüz kalarak vücudu titrer gibi sarsılan kimse.
Batının haçlı seferlerinden nâmütenahi ( ucu bucağı olmayan, sınırsız ) defa öldürücü olan ve onun usta parmaklarıyla ruhumuza kakılmış bulunan bu sefil küçüklük ukdesi yüzünden birkaç asırdır, hususiyle yüz yıldır, şarkta, bütün İslâm âleminde peydahlanan satıh inkılâpçıları, züppe ve papağan, dış yüz canbazları, şarkın kendi kendisine, Garbın Şarka bakışından da daha hakaretli gözlerle bakışını temsil eder; ve bu hâl her an biraz daha azgın, devam ede ede nihayet bugünkü zirve noktasına varır.
Kendi içimizde ve kendi cebimizde kaybettiğimiz, sonra körler gibi el yordamıyla eşya ve ḥâdiѕeleri sığayarak hep dışımızda ve yabancı ceplerde aradığımız, aradıkça kaybettiğimiz, kaybettikçe bulduk sandığımız, bulduk sandıkça kaybımızı derinleştirdiğimiz anahtarın kum üzerindeki yuvası..."Büyük Doğu" budur. O, hem bir mâna, hem bir madde, hem bir zaman, hem bir mekân ismi; ve belli başlı bir ruhun, kendisiyle beraber bütün insanlığa örnek halinde donatacağı Doğu âlemine remz...
Pervane ışığa dayanılmaz bir aşkla koşuyor; onda yanıp kül olsa bile.
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.