Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bigeran

Bigeran
@bigeran
Hayallerinin peşinden koşan, kitapların içinde kaybolan, gezgin bir ruha sahip olan biri. #seyahatlerçekiyoriçim ~Lütfen gerçekten kitap okumak için burada olan okurlar takibe alsın. ~Kitaplar ve bilgi paylaşımı dışında yazmayınız.~
Dersi öğrenirsen, akıllı, varlıklı ve mutlu bir genç olursun. Yok, öğrenmezsen, hayatını suçu bi­rilerine atarak geçirirsin; işine, düşük maaşına, patronuna. Ömrün boyunca bütün maddi sıkıntılanna çözüm olacak o büyük günü bekler durursun.
Sayfa 44 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
Reklam
"Oysa hayat öyle öğretmez; şunu da belirteyim, hayat en iyi öğretmendir. Hayat seninle konuşmaz. Adamı oradan oraya sürükler. Her sürüklediğinde bir şey söylüyordur. 'Silkin ve uyan. Öğrenmen gereken bir şey var,' diyordur."
Sayfa 43 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
Öğretmek için ille de konuşmak ya da nutuk çekmek mi gerekir?
Sayfa 43 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gidilmemiş Yol
Yollar sarı bir ormana ayrıldı İkisine birden gidemedim ne yazık ki Bir yolcu olarak, uzun süre dikildim Ufukta gözümün alabildiği noktaya baktım İlerideki kıvrıma dek Sonra ötekinin başında durdum Daha güzel bir yoldu sanki Çimenlikti, henüz çiğnenmeyen yerleri vardı Ancak oradan geçenler için Aynı anda çiğnenmiş oluyordu İşte o sabah orada bir de Düşen yapraklara hiç ayak basmamıştı Ah, ben bunu başka bir güne sakladım Gidecek onca yol varken Acaba geri gelmeli miydim? Ah çeksem yeridir Bu yer yıllar, yıllar ötede; İki yol ormana girmiş ve Ben en az gidilmişi seçmiştim İşte bu fark yarattı. Robert Frost (1916)
Sayfa 25 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
"Yoksul olmakla iflas etmiş olmak arasında fark var," diye savunurdu kendini. "İflas geçi­cidir, yoksulluk sonsuz."
Sayfa 24 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
Reklam
Babalarımdan biri, "Zengin değilim çünkü sizler varsı­nız," derdi. Öteki, "Zengin olmam gerek çünkü sizler varsı­nız," derdi.
Sayfa 22 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
Zenginlerin uyduğu para kuralları var, bir de nüfusun geri kalan yüzde doksan beşinin oynadığı kurallar var. Yüzde doksan beşlik kesim o kuralları evde ve okulda öğrenir. Bu nedenle bugün bir çocuğa yalnızca, 'Sıkı çalış, sonra kendine iş ara,' demek risklidir. Bugünkü çocuk daha incelikli bir öğ­renim görmek zorunda, gel gör ki var olan eğitim sistemi bu­na temel hazırlamıyor. Sınıflara kaç bilgisayar koydukları ya da okulların ne kadar para harcadıkları beni ilgilendirmiyor. Eğitim sistemi, bilmediği bir konuyu nasıl öğretebilir? Beni ilgilendiren bu.
Sayfa 10 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
Bugün bir çocuğa verilebilecek en tehlikeli öğüt, 'Okula git, iyi notlar al, sağlam, güvenceli bir iş bul,' demektir.
Sayfa 9 - Alfa Yayınları,4.Basım, Mart 2007Kitabı okudu
184 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Sen Dünyasın
Sen DünyasınJiddu Krishnamurti
8.1/10 · 127 okunma
Çoğumuz korkarım ki fena halde kıskanç ve sahiplenme­ciyizdir. Birini, kız arkadaşınızı, karınızı ya da kocanızı sev­diğinizde onlara yaşamınızın sonuna kadar sahip olmak is­tersiniz, en azından bunu denersiniz. Ve buna "sevgi" dersi­niz; o "benim". "Benim olan" başka bir yere veya bir başkası­na baktığında, biraz özgür davrandığında öfke, kıskançlık ve endişe oluşur, sonra sevgi denilen sefalet başlar.
Sayfa 172 - Omega Yayınları,1.Baskı, İstanbul 2010Kitabı okudu
Reklam
Biz gerçekten biricik miyiz? Siz de başkaları gibi acı çeki­yorsunuz. Sizin de başkalarınınki gibi kafanız karışık. Siz de başkaları gibi kararsız, endişeli, saldırgan, vahşi, kuşkulu ve suçlusunuz. O halde "ben" ve sen", "biz" ve "onlar" şeklin­deki bu temel bölünmeden kurtulduğumuz zaman herhangi bir ayrım söz konusu olabilir mi? Öyleyse gözlemci gözlem­lenen şey, yani sen değil midir?
Sayfa 146 - Omega Yayınları,1.Baskı, İstanbul 2010Kitabı okudu
İnsan kendine apaçık gözlerle, perdelenmemiş gözlerle, gerçekte ahlaksızlık olan bilindik saygın toplum ahlakı olma­dan bakmak istiyor. İnsan çıkarımları ve formülleri, korkula­rı ve olduğundan başkası olma isteğini bir kenara attığında, geriye ne kalıyor? Bizler bir dizi çıkarımız. Bizler aslında haz­za, acıya, anılara ve geçmişe dayalı bir dizi deneyimiz. Biz geçmişiz; içimizde yeni olan hiçbir şey yok. Dolayısıyla insan kendini özgürce gözlemlediğinde sahiden kimi görecek?
Sayfa 138 - Omega Yayınları,1.Baskı, İstanbul 2010Kitabı okudu
İnsan kendini ancak ilişki içinde gözlemleyebilir. Kendi­mizi gözlemlemenin başka bir yoluna sahip değiliz, çünkü (tamamen nevrotik olanlar hariç) bizler dış dünyadan yalıtıl­mış varlıklar değiliz; aksine çevremizdeki her şeyle ilişkimiz var. Ve bu ilişki içinde insan kendi tepkilerini, düşüncelerini ve güdülerini gözlemleyerek, söze gerek kalmadan kim oldu­ğunu görebilir.
Sayfa 137 - Omega Yayınları,1.Baskı, İstanbul 2010Kitabı okudu
Korku, acı ve haz düşüncenin sonucudur. Ne var ki teknolojik dünyada, gerektiği zaman, düşüncenin man­tıklı, makul, sağlıklı ve nesnel işlemesi gerekir; ama insani ilişkilerde değil, çünkü düşünce insani ilişkilere girdiğinde korku ortaya çıkar; beraberinde haz ve acı da gelir.
Sayfa 126 - Omega Yayınları,1.Baskı, İstanbul 2010Kitabı okudu
İnsan dünyayı sık sık dolaşıp pek çok kimseyle konuştuk­tan sonra yalnızca dünyanın ne denli sefalet içinde olduğunu görmekle kalmıyor, aynı zamanda insanların ne kadar so­rumsuz davrandıklarını da fark ediyor ve doğal olarak bu durum onu çok ama çok ciddi olmaya itiyor. Bu hiç şaka yap­mayacağız anlamına gelmez, sadece ciddiyetimizi ve dikkati­mizi yoğunlaşhrmamız gerektiği anlamına gelir. İnsanın bu sorunları kendi başına çözebilmesi için çok ciddi ve dikkatli olması gerekir, çünkü her ne kadar bizler görünüşte farklı davranış biçimlerine, kıyafetlere ve alışkanlıklara sahip olsak da aslında insanın içinde tüm dünya, tüm insanlık vardır.
Sayfa 109 - Omega Yayınları,1.Baskı, İstanbul 2010Kitabı okudu
3.400 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.