Turgenyev’in kendi çağına göre çok daha ileri bir yazar olduğuna çok iyi bir kanıt bu kitap. Cümleler, 150 yıl önce değil de sanki dün yazılmış gibi akıcı, özenli, taze.
İki farklı hikaye; hemcinslerinden çok ayrı, hatta aykırı iki kadın. Biri, daha önce tek bir duygu hissetmemiş, hep annesinin dogmalarına inanıp mantığına güvenmiş bir kadın. Diğeri, yetiştirilme tarzından ötürü vahşi, uçarı, ne hissederse onu yapıp düşünmeden konuşan bir kadın. Ve bu kadına aşık iki; belki de dört erkek. İtiraf etmem gerekirse, iki hikayeyi de birbirleriyle kıyaslayamıyorum bile. İkisi de kısa fakat insanın ruhuna dokunan hikayelerdi. Turgenyev’in kaleminden etkilenmemin imkansız olduğunu düşünüyorum.
Faust adlı öykü aynı zamanda Goathe’nin Faust’unun üstüne kurulu. Okumaya henüz fırsatım olmadığı için utandım açıkçası; sanırım onu okuyup bu öyküye geri dönersem daha da sarsılırım.
Çerez. Fakat çerez gibi hafife alınacak bir kitap olduğunu sanmıyorum. Turgenyev’in ikilemi işte.