Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşi bitenin gidişine mi söveyim, yoksa işi düşenin gelişine mi ? BiLemedim Lan . . !!
Biz kadınları hiç sevmedik! Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik. Göğüslerini sevdik... Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik... Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik... Yolda, arabada,
Reklam
"Kaza yapan şoförün dediği gibiydi her şey - Bir anda çıktı karşıma ne yapacağımı bilemedim❤"
Acıyı uyuşturmak her zaman iyi bir yol mudur? Tüm çeşitleriyle acıyı ne kadar tanırsak hoşumuza giden duyguların değerini de daha iyi biliriz. Hoşnutsuzluk yada kızgınlık hissetmezsek mutluluğun kıymetini bilemeyiz. Korkuyu bilmezsek cesareti takdir edemeyiz. Perception
1000 kitap her kese daha önce keşf etmediği,farkına varmadığı armağanlar vermişdir sözsüzki.Yeni dostluklar,yeni kitaplar,kendini önemli hiss etme duygusu...1000 kitap bana da hayat yolumda adımlarken farklı neşeler, yeni kitaplar, yeni dostlar kattı...Bugün o dostlarımdan birinin doğum günü :-) 1000 kitap ailemiz gibi - hatta ben bazen onlardan çok sizinle vakit geçiriyorum:-) - ailede abilerimiz,ablalarımız,annemiz:))),kardeşlerimiz var...Kardeşimin doğum günü...Burcum,güzel kardeşim doğum günün kutlu olsun, hayat karşına hep güzel surprizler çıkarsın.O güzel kalbin hep neşeyle dolsun taşsın.Kendin için dileklerini bilemeyiz tabii,Rabbim kalbindeki tüm dileklerini hayırlısıyla kabul etsin..Hayatından Agatha teyzen,Camus amcan,Hugo deden, ( dahası aklıma gelmedi :O ) çıkmasın, 1000 kitap aile bahçemiz olmağa devam etsin...:) Burcu Denizli iyiki doğdun:) Yeni yaşın yeni yeni mutluluklar getirsin kardeşim:))
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır
Reklam
Bugün markette aldıklarımı poşetlemek üzere kenara koyduğum kitabımı hemen arkamda sıra bekleyen yaşlı bir amca eline alıp karıştırmaya başladı.Kitaptaki Osmanlıca metinler ilgisini çekmiş olacak ki " Okuyabilirsem alırım vermem arkideş" dedi rastgele açtığı sayfadan birkaç cümlecik okur okumaz kitabı sahiplenmişti ve bana alacağını almış bir alacaklı edasıyla bakıyordu.Adımı öğrendikten sonra aldığı kalemimle adımı kapağın iç kısmına yazdı.Kalemde gözü yoktu geri verdi :) Şaşkınlık içinde birkaç kemküm etmişsem de kitabıma cebren el konulmuştu.Canın sağolsun amca dedim şaşkınlıktan adını bile sormak aklıma gelmedi.Bu esnada aramızdaki muhabbetin sıcaklığı bizi bekleyen kasiyerin ve arka sıradakilerin yüzlerine neşe olarak yansıyordu.O marketin kapısında borcunu ödemiş olmanın verdiği huzurla ayrıldım.Sonra düşündüm amca benden bir kitap almış, al beni oku der gibi diri bir kitap koymuştu önüme...Bu kitabı okumaya neresinden başlasam? Bilemedim... Arkasından bağıraydım gitme diyeydiim açaydım gollarımı sende 1000kitaba gel diyeydiiimm :D tühhh :D
Yalnızlıkla bir olup yaşamak mı? Yalnızlığa bir olmak mı? doğru bilemedim şimdi :)
BU GECEYİ DE, NASREDDİN HOCA İLE NOKTALAYAYIM. Geceniz ışık dolsun. Bir gün Nasreddin Hocaya bir mektup gelmiş. Mektup Arapçaymış. Mektubu ez çevirmiş düz çevirmiş okuyamamış. Yoldan geçen birine sormuş: - Yahu demiş, şu mektubu okusana. Adamda okuyamamış. 3 kişiye daha sormuş onlarda okuyamamış. Daha sonra birine sormuş: - Ne yazıyor burada? Adamda bilememiş. Hocaya demiş ki: - Yaşından başından utan çok bilirim diye kavukla gezersin sonrada bir mektup bile okuyamazsın yuh sana. Hocada sinirlenmiş: - Çok biliyorsan al bu kavuğu tak kafana hoca ol sen oku bakalım. -GG-
Padişaha öğütlemişler, "Mutlu olmak istersen dağlarda koyunları otlatan çobanın gömleğini giymen gerek" diye. Padişah da göndermiş adamlarını, çobandan gömleği istemiş. Ama gömlek falan bulamamışlar dağ çobanında. Yokmuş ki gömleği! Padişah bu yüzden mutluluk nedir bilememiş ömrünce! (Oktay Akbal)
Reklam
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Yağmur mu İstanbul'a yakışıyor yoksa İstanbul mu yağmura bu kadar yakışıyor bilemedim..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.