Bilge Kağan’la Kül Tigin gibi... Hani Bilge Kağan, Kül Tigin’in ölümü üzerine, “Gören gözüm görmez, bilir aklım bilmez oldu,” demişti ya... Bu iki kardeş de birbirlerine böyle bağlılar.
İslam tarihinde belli dönemlerde sosyolojik kırılmalar olmuştur. Bu kırılmalarda en önemli faktörlerden biri de mezhepsel olaylardaki. Büyük Selçuklular döneminde hem batıdan Bizans ve Haçlı tehdidi hem Fatimiler hem de ismaili nizari olan batınilerin yani sahte peygamber Hasan Sabbahın elinin her yere ulaşması devletin işini zorlaştırmış. Ama burada Nizamülmülk gibi bir bilge, alim devlet adamının olması bu krılmayı minimuma indirmesinde etkili olmuştur. Bir devlette olması gereken kılıç ordusu ile dua ordusunun beraber hareket etmesidir ve bunu Bilge Vezir 1000 yıl önce başarmıştır. Zaten kendisine yapılan suikast neticesinde şehit olduktan sonra artık Selçuklu devleti eskisi gibi olmamıştır. Zaten yazdığı Siyasetname eseri ile daha sonraki sultanlar ve idareciler tarafından değeri daha çok anlaşılmıştır.
Bizans ordusunda ki fikir ayrılıklarına karşı Selçuklu ordusunda ki ortak inanç ve şuur, onları aynı amaç doğrultusunda kenetlemiş ve Sultan Alparslanın uyguladığı dahiyane savaş stratejisiyle parlak bir zafer kazanılmıştır.
“Onlar (deylemliler) boş şeyler, bidat ile uğraşırlar ve kötü mezheplidirler. Türklerin karşısında aciz kaldıkları müddetçe itaat gösterirler. Türklerin işlerinde zayıflık zuhur ederse, onlar kuvvet kazanırlar. Türklerden intikam almaya çalışırlar.” Dedi.