İncil’den bir alıntıyla başlıyor Dostoyevski Karmazov Kardeşler’e: “Size gerçek, gerçeğin ta kendisi olarak diyorum ki: Toprağa düşen bir buğday tanesi yok olmazsa, yalnızca bir buğday tanesi olarak kalır; ama yok olursa, o zaman bereketli ürün doğurur.” Sanki yazar bunun son eseri olacağını bilmişçesine, sanki bundan sonra toprağa gömüleceğini