Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cihan

Cihan
@bilgiyeveiska
Öğretmen
Maü İlahiyat
İstanbul
20 Mart
91 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Romanya'da Komünizmin Çöküşü
Çavuşesku ve adamları üç hayati koşulu sağlayarak 20 milyon Romanyalı’yı kırk yıl boyunca yönetmeyi başardı, öncelikle sadık komünist parti bürokratlarını ordu, sendika hatta spor kulüpleri gibi tüm işbirliği ağlarının başına yerleştirdiler. İkinci olarak anti-komünist işbirliğine hizmet edebilecek ne siyasi ne ekonomik ne de sosyal bir organizasyonun var olmasına izin verdiler Üçüncü ve son olarak, Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’daki kardeş komünist partilere sırtlarını dayadılar Ara ara yaşanan gerilimlere rağmen, bu partiler ihtiyaç ânında birbirini destekledikleri gibi sosyalist cennetlerine yabancıların burunlarını sokmalarına da engel oldular. Bu şartlar altında, yönetimdeki elitlerin onlara yaşattığı tüm zorluklara ve sefalete rağmen 20 milyon Romanyalı etkin bir işbirliğiyle hiçbir muhalefet geliştiremedi. Çavuşesku bu üç koşulu sağlayamaz olduğunda yitirdi kudretini. 1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği desteğini çekince komünist rejimler domino taşı gibi devrilmeye başladı. Aralık 1989’a gelindiğinde Çavuşesku dışarıdan hiçbir destek alamadığı gibi tüm çevre ülkelerde yerel muhalefetler doğuyordu. İkinci olarak, Komünist Parti’de görüş ayrılıkları başlamıştı; ılımlılar kendilerini bir an önce Çavuşesku’dan sıyırıp daha geç. olmadan reformlara başlamayı umuyordu. Üçüncüsüyse Bükreş’te bir gösteri düzenleyen ve bunu naklen yayınlayan Çavuşesku’nun, devrimcilere kendi güçlerini fark edecekleri ve karşısında toplanabilecekleri mükemmel bir fırsatı altın tepside sunmasıydı. Bir devrimi yaymak için televizyondan daha hızlı bir yöntem olabilir mi?
Cihan okurunun profil resmi
2011’de kader ağlarını Mısır Devrimi için de aynı şekilde ördü. 1989’da televizyonun yaptıklarım, 2011’de Facebook ve Twitter başardı. Yeni medya, kitlelerin uyumlu şekilde hareket etmesine yardımcı oldu, böylece binlerce insan doğru zamanda Mübarek rejimini devirmek üzere meydanlara döküldü. Ancak 100 bin insanı Tahrir Meydanı’na toplamak mühim bir başarı olsa da siyasi mekanizmaya hakim olup gizli odalarda anlaşmalar yaparak ülke yönetmek bambaşka bir iştir. Sonuç olarak göstericiler, Mübarek devrilince oluşan boşluğu dolduramadı. Mısır’ı etkin bir şekilde yönetmek için organize olmuş yalnızca iki kurum vardı: Ordu ve Müslüman Kardeşler. Devrim önce Müslüman Kardeşler, sonunda da ordu tarafından gasp edildi. Romanyalı eski komünistler ve Mısırlı generaller, kendilerinden önceki diktatörlerden ya da Bükreş ve Kahire meydanlarındaki göstericilerden ne daha üstün bir zekaya ne de daha mahir ellere sahipti. En büyük üstünlükleri esnek işbirliği becerileriydi; kalabalıklardan daha iyi organize olup dar görüşlü Çavuşesku ve Mübarek’ten çok daha esnek olmaya rıza gösterdiler.